Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7094
Karar No: 2018/1293
Karar Tarihi: 22.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/7094 Esas 2018/1293 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/7094 E.  ,  2018/1293 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    1998 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ilçesi...köyü 113 ada 130 parsel sayılı 8.892,74 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... ... ve ... adlarına, 113 ada 132 parsel sayılı 3.048,89m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... ... ve paydaşları adlarına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi asıl davada 113 ada 130 parselin, birleşen davada ise 113 ada 132 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek kadastro tespitlerinin iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece; davalar birleştirildikten sonra 113 ada 130 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle tespit gibi tapuya tesciline, birleşen davada ise Orman Yönetiminin tespit maliki olmayan ...’ı taraf göstererek dava açtığı daha sonra 20.12.2000 tarihli dilekçe ile tespit maliklerini davaya dahil ettiği, bu işlemin taraf değişikliği olduğu gerekçesiyle 113 ada 132 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın husumet yokluğu yönünden reddine, tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4.maddesi hükmü uyarınca yapılıp kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
    1-Davacı ... Yönetiminin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden; mahkemece verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi kurul raporunda; 113 ada 130 parselin %15-40 eğimli olduğu, üzerinde değişik meyve ağaçları bulunduğu, ufak bir şerit halinde meşe, gürgen , dişbudak ve karaağaç ağaçlarının olduğu, 1947 uçuş tarihli hava fotoğrafında ve 1957 baskı tarihli memleket haritasında açık alanda gözüktüğü, orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de anılan rapor ekindeki memleket haritasında çekişmeli yer aplikesiz olarak işaretlenmiş, hava fotoğrafında ise aplike yapılmamıştır. Bu durumda karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapor çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece; çekişmeli taşınmaza komşu olan parsellerin kadastro tespit tutanakları var ise dayanak belgeleri bulundukları yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı;tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile üç boyutlu inceletilip , davaya konu yerin üzerinde neler gözüktüğünü ( bitki örtüsü, ağaçların cinsi,sayısı vb.) belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    2- Davalı ... Yönetimi vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır.
    Dosya kapsamından; genel arazi kadastrosu sırasında 113 ada 132 parsel sayılı taşınmazın ...oğlu ... ... ve kardeşleri adlarına tespit edildiği, Orman Yönetiminin, ...oğlu ...’ı taraf göstererek 113 ada 132 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla 2000/49 Esas sayılı birleşen davayı açtığı, daha sonra 12.06.2001 havale tarihli dilekçe ile 113 ada 132 parselin tespit maliklerinden ...oğlu ... ...’ın isminin dava dilekçesine maddi hata ile ...oğlu ... olarak yazıldığını, dava dilekçesindeki maddi hatayı düzelttiklerini belirterek ... ... ve paydaşlarının davaya dahil edilmesini istediği, mahkemece 113 ada 132 parsel sayılı taşınmazın tüm tespit malikleri davaya dahil edildikten sonra anılan davanın asıl dava ile birleştirildiği, hakim değişikliği üzerine bu kez 113 ada 132 parsele yönelik davanın pasif husumet yokluğu yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere Kadastro Kanunları tasfiye niteliğinde kanunlar olup, uyuşmazlıkların uzun süre askıda tutulmasını önlemek ve biran evvel sonuçlandırmak amacını taşımaktadırlar. Anayasa"nın 141/son ve 6100 sayılı HMK"nın 30.maddesine göre de davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir.
    6100 sayılı HMK’nun 124. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği, yine dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği öngörülmüştür. Dava dilekçesine davalının isminin yanlış yazılması durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan gerçek taraflara karşı davaya devam edilmelidir (H.G.K. 11.09.2013 gün 2013/612-1297 E. K.).
    Usul hukukunun amacı yargı önüne gelen dava ve taleplerin hukuka uygun bir biçimde karara bağlanmasını sağlamaktır. Usul, maddi hakka ulaşmaya yardımcı bir araçtır.
    Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa bakıldığında; davacı tarafın yargılamayı uzatmak amacı veya yargılamanın uzamasında hukuki yararı bulunmadığına göre, birleşen davada davalının soyadının , baba adının ve ikamet adresinin doğru yazılmakla birlikte isminin ... yerine ... yazılmak suretiyle dava açılmış olmasının maddi bir hatadan kaynaklandığı ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece işin esası hakkında inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen davaya ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi