Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9682
Karar No: 2018/1291

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9682 Esas 2018/1291 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/9682 E.  ,  2018/1291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... - ...

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 17.04.2014 tarihli dilekçe ile müvekkilleri adına kayıtlı ... ilçesi, ... köyü 1310 parsel sayılı 1.800 m2 yüzölçümlü taşınmazın tamamının orman olduğu gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapusunun iptaline karar verildiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 70.000.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 10.02.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutup toplam 220.014.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı Hazine; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne, 220.014.-TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından yasal temyiz süresi içinde davacılar vekili tarafından ise katılma yoluyla ancak süresinden sonra temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    1- Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden; Mahkeme hükmü davacılar vekiline 09.03.2015 tarihinde, davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesi ise 19.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davacılar vekili hükmü katılma yoluyla temyiz etmiş ise de 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin göndermesiyle uygulamasına devam edilen HUMK’nın 433/2. maddesinde öngörülen 10 günlük karşı temyiz süresinden sonra 01.04.2015 tarihinde temyiz dilekçesi verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine,
    2- Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde hükmün kapsamının hangi hususları içereceği düzenlenmiş olup, aynı maddenin (c) fıkrasında ""Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerini "" içermesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 298/2. maddesinde ise "" Gerekçeli karar, tefhim olunan hüküm sonucuna aykırı olamaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan bu düzenleme ile duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçe arasında, kısa karar ile gerekçeli karar arasında farklılık yaratılamayacağı kuralı kabul edilmiştir.
    Tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Diğer taraftan mahkeme kararları gerekçesi ve hüküm fıkrası ile bir bütün olup, gerekçe ile hüküm sonucu arasında açık bir çelişkininde bulunmaması asıldır. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler.
    Somut olaya gelince; mahkemece kısa kararda “Davanın kabulüne, 220.014,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsiline, davacıya ödenmesine,” karar verildiği, ancak gerekçeli kararın delillerin tartışılması ve verilen kararın hangi nedenlerle kabul edildiğinin değerlendirilmesine ilişkin bölümünde “Davanın niteliği ve talebe göre dava tarihinden itibaren belirlenen bedele yasal faiz hükmedilmiştir” denildiği halde gerekçeli kararın hüküm bölümünde ise “Davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda 27/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen parsele ilişkin olarak toplam bedel 220.014,00.-TL üzerinden yine bilirkişi raporunda belirtilen hisseleri oranında davacılara ödenmek üzere kabulüne” yönünde karar verilmiştir. Böylelikle faiz yönünden kısa karar ile gerekçeli karar yine hüküm sonucu ile gerekçe arasında farklılık yaratılmış, HMK’nın 297/c ve 298/2 maddelerine uygun hüküm kurulmamıştır.
    Değinilen bu durum yukarıda açıklanan ilke ve esaslar ile kanun hükümlerine aykırı olup, anılan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: 1- Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin TEMYİZ DİLEKÇESİNİN SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
    2- Yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 22/02/2018 günü oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi