11. Hukuk Dairesi 2016/6180 E. , 2018/397 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/02/2016 tarih ve 2015/1171-2016/147 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu 01.10.2015 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çekin 06.07.2015 tarihinde takas işleri için verildiğini, ilgili bankanın 01.10.2015 tarihinde söz konusu çekin ödeme yasağı olduğundan bahisle müvekkili şirkete ödeme yapmadığını, davalının anılan çekin kaybolduğunu ileri sürerek çek iptali davası açtığını, çekin iptaline karar verildiğini, söz konusu çekin iptaline karar verilmeden önce çekin ilgili bankaya ibraz edilip edilmediğinin sorulması gerektiğini, sorulması durumunda davacının yetkili hamil olduğunun ortaya çıkacağını, zayi nedeniyle iptaline karar verilmeyeceğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesinin kabulü ile çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkin verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ileri sürdüğü hiçbir sebebin yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığını, hasımsız olarak açılan davalarda verilen hükümler için yargılamanın iadesi yoluna da başvurulamayacağını, çekin kendisine hangi ticari ilişki gereği ciro edildiğini ve buna ilişkin yazılı delillerini ibraz etmediğini, davacının 01.10.2015 tarihinde çeki ibraz ettiğinde mahkemenin ödeme yasağı şerhinden ve açılan davadan haberdar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 2015/622 E. sayılı dosyada ... tarafından davaya konu 40.000 TL bedelli çekin kaybedildiği iddiasıyla zayi talebinde bulunulduğu, gerekli ilanların yapıldığı, ilk ilan tarihinden itibaren yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklendiği, çekin ibraz edilmemesi üzerine zayi nedeniyle iptaline kararı verildiği, yetkili hamil tarafından bu hususta herhangi bir müdahale dilekçesi sunulmadığı, dava konusu çekin 01.10.2015 tarihinde bankaya ibrazında ödeme yasağı kararına ilişkin bankanın şerhinin çek arkasında gösterildiği, 09.10.2015 olan hüküm tarihinden evvel çek hamillerinin çek iptali davasından haberdar olduğu, yargılamanın iadesi sebeplerinin hiçbirinin mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava zayii nedeni çek iptaline ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK 33. maddesinde "Hakimin Türk Hukukunu re"sen uygulayacağı" düzenlenmiştir.
Davada maddi vakıaları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme ise hakime ait bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde zayii nedeniyle çek iptaline ilişkin kararın, çekin yetkili hamilinin davacı olduğu nedeniyle yargılamanın iadesi yolu ile iptali talep edilmiş, mahkemece davanın yargılamanın iadesi istemine ilişkin olduğu, koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa, dava dilekçesi içeriğinden ve dosya kapsamından davanın, davacının hamili bulunduğu çekin, davalı tarafından zayii nedeniyle iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu halde öncelikle davacının yetkili hamil olduğunun belirlenmesi, akabinde davacının dava konusu çeki kötü niyetle iktisap ettiği ve davacının iktisapta ağır kusurlu bulunduğu hususunda isbat külfetinin davalıda olduğunun gözetilerek yargılama sonucunda hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.