20. Hukuk Dairesi 2017/10360 E. , 2018/1288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... ile davalılar Hazine ile Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ...ilçesi, ...köyü 130 ada 1 parsel sayılı 108.209,91 m2 ve 131 ada 1 parsel sayılı 81.133,21 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... 20/07/2007 havale tarihli dilekçesi ile; dava konusu 130 ada 1 ve 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman vasfıyla tespit edildiğini, 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastrodan evvel 20 seneden fazla nizasız fasılasız olarak ..."ün malik sıfatıyla müstakilen zilyetliğinde iken onun tarafından 29/07/2006 tarihli arazi zilyetliği devir ve satış senedi ile devrinden müvekkiline intikal ettiğini; 130 ada 1 sayılı parselin bir kısmının ise müvekkili adına tespit edilen 131 ada 17 sayılı parsel ile bütünlük oluşturduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalı idare adına yapılan tespitlerinin iptali ile taşınmazların müstakilen müvekkili adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmesi talebiyle dava açmış; mahkemece, 131 ada 1 sayılı parsele ilişkin dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
Asli müdahil ... dilekçesinde; Hamamlı köyünde bulunan sınırlarını bildirdiği taşınmaz ve üzerindeki kereste fabrikasının müstakilen kendi taşınmazı olduğunu, bu taşınmazın bir kısmının asliye hukuk mahkemesinin 1998/32-16 E.K. sayılı ilamı ile tescil edildiğini, kalan kısmını ise zilyetlik devir sözleşmesi ile satın aldığını belirterek, dava konusu 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla davalı idare adına olan kadastro tespitinin kısmen iptali ile belirttiği sınırlar itibarıyla müstakilen kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının davasının reddine, aslî müdahilin davasının kısmen kabulü ile taşınmazın 11.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.885,28 m²"lik kısmının aslî müdahil adına tesciline, kalan kısmının ise orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmiş; Dairemizin 16.01.2014 tarih, 2013/6339 E. - 2014/610 K. sayılı ilâmı ile; “Mahkemece uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada aslî müdahil adına tesciline karar verilen çekişmeli 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 11.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4885,28 m² kısmın orman sayılmayan yerlerden olduğu doğru olarak belirlemiş ise de asli müdahil adına tescil kararı verilen (A) harfli yerde, aslî müdahilin daha önce asliye hukuk mahkemesinin 1998/32-16 karar sayılı ilâmı ile tescil kararı verilen kısım da bulunmaktadır. Asliye hukuk mahkemesinin 1998/32-16 karar sayılı dosyasında Hazine taraf olup, daha önce tescil kararı verilen kısım Hazine yönünden kesin hüküm teşkil eder. Daha önce tescil edilen kısım dışında kalan kısmı aslî müdahil 02.01.2002 ve 02.06.2005 tarihli zilyetliği devir ve satış senetleri ile eski maliklerinden satın aldığını belirtmesine karşın, davacının dayandığı bu senetler keşifte uygulanmamış, bu senetlerin kapsadığı alan tam olarak belirlenmemiştir. Bu sebeple mahkemece, daha önce keşfe katılmamış fen ve ziraat bilirkişileri marifetiyle yapılacak keşif ile aslî müdahilin dayandığı senetler keşifte uygulanmalı, gerekirse senetlerde aslî müdahile satış yapan kişiler ve senette imzası bulunanlar, tanık sıfatı ile dinlenmeli, davacının taşınmazın hangi kısımlarını satın aldığı, davacıdan önce taşınmazın ne şekilde ne kadar süre ile kullanıldığı hususunda ayrıntılı beyanları alınmalı, aslî müdahilin dava ettiği kısım ile ve daha önce aslî müdahil lehine asliye hukuk mahkemesinin 1998/32-16 karar sayılı ilâmı ile tescil kararı verilen kısımlar ayrı renkli kalemlerle çizilmek sureti ile bilirkişilerce kadastro paftasında gösterilmeli ve aslî müdahil lehine olağanüstü zamanaşımı ile iktisap koşulları oluşup oluşmadığı da araştırılarak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.” denilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmasının ardından, 18/11/2014 tarihli fen bilirkişi raporunda gösterilen (A) harfi ile işaretli 423,40 m2 ve (B) harfi ile işaretli 580,46 m2 yüzölçümlü alanlar yönünden asli müdahil ..."ın davasının kabulü ile, bu kısımlara aynı ada son parsel numarası verilmesi suretiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile işaretli taşınmaz üzerinde bulunan tuğladan örme yapının tapunun beyanlar hanesine “... kullanımında” ibaresinin eklenmesine, davaya konu 130 ada 1 parsel numaralı taşınmazın 3324 m2"lik kısmının Hazine adına orman olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmekle Dairenin 21/04/2016 gün 2016/4665-4951 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden ve infaza da elverişsiz şekilde hüküm kurulmuştur. Kadastro hâkimi, doğru, düzenli ve infazda tereddüte yol açmayacak şekilde açık sicil oluşturmakla yükümlüdür. Dairemizin ilk bozma ilâmında da belirtildiği üzere çekişmeli 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 11.08.2010 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4885,28 m²"lik kısmının orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiştir. 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü 108.209,91 m2 olduğuna ve orman sayılmayan yerin yüzölçümü 4.885,28 m2 olduğuna göre parselin geriye kalan 103.324,63 m2"lik kısmının orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmesi gerekirken, parselin kabule karar verilenden arta kalan kısmı 3324 m2 imiş gibi bu yüzölçümü üzerinden hüküm kurulması ve yine hüküm kurulurken Dairemizin geri çevirme kararı ile fen bilirkişisince düzenlenen ek raporda (G) ve (H) harfleri ile gösterilmiş satış senetleri ile edinilen yerler hakkında hüküm kurulmasına rağmen, Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/32-116 E.K. sayılı dosyası ile asli müdahil adına tesciline karar verilen kısımla ilgili hüküm kurulmamış olması usûl ve kanuna aykırıdır. Mahkemece fen bilirkişisinin ek raporunda (I) harfi ile gösterilen ve Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/32-116 E.K. sayılı ilâmı ile tesciline karar verilen kısımdan fiilen kullanılan alan dışında kalan (A) ve (C) harfleri ile gösterilen kısım çıkarılarak 3.842,27 m2"lik kısmın tapu kaydı nedeniyle; satış senetleri ile alınan (G) ve (H) harfleri ile gösterilen bölümü ile (B) ve (D) harfleri ile gösterilen 1.043,01 m2"lik kısmın zilyetlik nedeniyle asli müdahil adına tapuya tesciline, parselden geriye kalan 103.324,63 m2"lik kısmın da orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir.
Kabule göre de; adına tescil kararı verilen asli müdahil ... adına tapunun beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verilmiş, bu arada davacılar ... ve ... ise 14/11/2014 havale tarihli Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesine sundukları dava dilekçelerinde 130 ada 1 sayılı orman parseli içerisinde zilyetliklerinde bulunan yer olduğu iddiasıyla dava açmışlar, mahkemece taşınmazın kadastro tutanağının yukarıda bahsedilen dava nedeniyle kesinleşmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve Sinop Kadastro Mahkemesinin temyize konu 2015/33 Esas sayılı dava dosyasına kaydedilmiş, davacı ... tarafından açılıp ...’ın müdahil olduğu dava dosyası ise bozma sonrası 2015/33 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davacılar ... ve ...’ın davasının davaya konu yerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle reddine, ...’ın davasının ise kabulü ile 08/05/2017 tarihli fen bilirkişi raporu ekinde yer alan kroki-3’te (I) harfi ile gösterilen 3.851,38 m2lik kısımdan fiilen kullanılan alan dışında kalan (A) harfi ile işaretli 7,43 m2lik ve (C) harfi ile işaretli 1,68 m2lik kısımlar çıkarıldıktan sonra geriye kalan 3.842,27 m2"lik kısmın tapu kaydı nedeniyle, satış senetleri ile satın alınan (G) harfi ile işaretli 423,40m2lik kısım ile (H) harfi ile işaretli 579,90 m2"lik kısım ve (B) harfi ile işaretli 39,00 m2"lik kısım ile (D) harfi ile işaretli 0,71 m2"lik kısımların zilyetlik nedeni ile katılan ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) ve (C) harfli kısımların haritasında yol olarak gösterilmesine, 130 ada 1 sayılı parselde geriye kalan 103.324,63m2lik kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm asıl dosya davacıları ...ve ... ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. madde hükmüne göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına, asli müdahil ... çekişmeli 130 ada 1 sayılı orman parseli içerisinde dava konusu ettiği bölümler yönünden mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmasında, davacılar ... ve ...’ın 130 ada 1 sayılı orman parseli içerisinde dava konusu ettiği bölümün ise uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesin 21/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.