11. Ceza Dairesi 2017/11883 E. , 2021/2866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
I-Sanık hakkında 2007-2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat ve mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanığa yüklenen “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 22/08/2011 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar, “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun ise Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının en aleyhe kabulle 31/12/2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin ve sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde:
Sanık hakkında "2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen işletmenin sabibi olduğunu, ancak faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını, vekaletname ile işlerini yürüttüğünü, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi yine mükellefin iş yerinin 28/02/2009 tarihi itibariyle resen terkin edilmesine rağmen Ba-Bs analizine göre mükelleften mal aldığını beyan eden mükelleflerin 2009/Temmuz dönemine kadar bildirimde bulundukları ancak 2009 takvim yılında düzenlenen fatura tarihlerinin belli olmadığının anlaşılması karşısında, suç tarihinin ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
1-Sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden suça konu faturaların hangi tarihte ve kimin adına ne miktar ve tutarda düzenlendiğini gösterecek biçimde listesinin istenmesi;
2-Suça konu fatura asıllarının, kullanan şirketler veya vergi dairesinden sorulmak suretiyle temin edilerek dosyaya getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve farklı bir kişiye ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra tanık sıfatıyla faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulmak suretiyle beyanının alınması,
3-Sanık tarafından ismi bildirilen şahsın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da sanık tarafından ismi bildirilen şahsa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
5-Şirket muhasebecisinin tespiti ile CMK 46/1-c maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılıp tanık sıfatıyla dinlenerek, sanıkları tanıyıp tanımadığının, muhasebe işlemlerinin yürütülmesinde kiminle muhatap olduğunun, kimin talebi üzerine şirketin muhasebesini tutmaya başladığının, şirket işlerini fiilen kimin yürüttüğünün sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
6-Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.