13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10905 Karar No: 2020/2391 Karar Tarihi: 24.02.2020
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/10905 Esas 2020/2391 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, hükümde yazım hatası yapılması ve bir sanığın hırsızlık suçuna ilişkin mahkumiyetinin uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle, karar yargılamadaki usul ve yasaya uygunluk açısından bozulmuştur. Mahkeme ayrıca, yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiğini esas alarak karar verilmediği için 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı davranıldığını belirtmiştir. Kararın Yargıtay tarafından bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1. maddesi (hırsızlık suçu) ve 7/2. maddesi, 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendleri, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ve CMK'nın 254. maddesi.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanıklar ..., ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan dolayı kurulan hükümlerde temel ceza maddesi olarak TCK"nun 116/2 fıkrası yerine aynı Yasanın 116/1 fıkrası ile uygulama yapılması yazım hatası kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır. Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ilamındaki mahkumiyetin, TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip haklarında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanıklardan eşit olarak” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak ""sanıklardan yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline"" ilişkin kısım çıkarılarak ""Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine"" tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.