Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6384
Karar No: 2018/396
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/6384 Esas 2018/396 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/6384 E.  ,  2018/396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/07/2015 tarih ve 2013/494-2015/516 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketçe yapılan 01.04.2013 tarihli genel kurula katılımının ve oy hakkının kısıtlandığını, müvekkilinin toplantıdan çıktığı sırada yokluğunda karar alındığını, genel kurulda alınan kararların kanuna, sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, şirkete borç verdiğini ileri sürerek davalı şirketin 01.04.2013 tarihinde yapılan genel kurulunun butlanına, olmadığı halde iptaline, 26.04.2012 tarihli genel kurul kararlarından geçmiş hesapların görüşülmesi başlıklı 1 nolu kararın iptaline, davacının 2002 yılından beri şirkete şahsi olarak verdiği borç miktarlarının ve ödediği borçların şirket kayıtlarından çıkarılarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının davalı şirketin ortağı olduğunu ve uzun zamandan beri şirket müdürü olarak görev yaptığını, davacının genel kurulda geçmiş hesapları vermekten zorlanacağını fark edince genel kurul toplantısını kendi isteği ile terk ettiğini, kararın alınmasına etkisinin bulunmadığını, şirket müdürü olarak hesap vermekten kaçındığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının genel kurul toplantısına davet edildiği, 01.04.2013 tarihli genel kurul toplantısında davalı şirket hisselerinin tamamının temsil edildiği, genel kurul toplantısına davetin ortaklardan birisi tarafından yapıldığı, bu durumda çağrının hukuki sonuç doğurmayacağı, toplantı sonuna kadar ortakların tamamının bulunmadığı, alınan kararların yok hükmünde olduğu, davacının 31.12.2012 tarihi itibarı ile davalı şirketten 47.479,38 TL alacağının bulunduğu, 26.04.2012 tarihli genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davanın 3 ay içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin 01/04/2013 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, davacının 31/12/2012 tarihi itibari ile davalı şirketten 47.479,38 TL alacaklı olduğunun tespitine, davacının 26/04/2012 tarihli genel kurulun 1, 3b ve 4a numaralı kararlarının iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, genel kurul kararının butlanı, iptali ve davacının şirkete verdiği borç miktarının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, 2002 yılından beri şirkete şahsi olarak borç verdiğini belirterek bunun tespitini istemiş, mahkemece davacının davalı şirketten 47.479.38 TL alacaklı olduğuna karar verilmiştir. HMK 106/2 gereğince tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunması gerekmektedir. Somut olayda davacı, eda davası açabilecek durumda olmasına karşın tespit davası açmıştır. Bu durumda, davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi