6. Ceza Dairesi 2016/7454 E. , 2017/1127 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, yağmaya teşebbüs, yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; sanık ...’ın yakınan ...’ye yönelik yağma suçu bakımından duruşmalı, diğer suçlar ve sanık yönünden duruşmasız olarak yapılan incelemede; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Yakınan-sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yakınan-sanık ... hakkında “6136 sayılı kanuna muhalefet” suçundan hükmolunan doğrudan adli para cezasının miktarı bakımından, 14/04/2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, üç bin liraya kadar olan mahkumiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin de bulunmaması nedeniyle yakınan-sanık ... savunmanının temyiz isteğinin, CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Yakınan-sanık ... hakkında, yakınan-sanık ...’a yönelik yaralama suçundan; yakınan-sanık ... hakkında, yakınan ...’ye yönelik yağma, yakınan ...’ya yönelik yağmaya teşebbüs ve yakınanlar ..., ...’ya yönelik tehdit suçlarından kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin doğal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nun 53.maddesiyle ilgili 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı vaki iptali infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü savunma doğrultusunda yapılan değerlendirmede;
1- Oluş ve dosya kapsamına göre, sanık ...’nın, 24/02/2015 günü geceleyin farklı saat dilimlerinde kardeşi ...’ya ait işyerine gelip, suç teşkil eden haksız ve saldırgan davranışlarını ısrarla sürdüren mağdur (sanık) ...’ın eylemlerini sonlandırmak amacıyla daha önceden hazır ettiği tüfekle yaraladığı olayda; sanık ... hakkında haksız tahrik hükümleri nedeniyle TCK’nun 29.maddesi ile uygulama yapılırken 1/2’den ziyade bir oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Sanık (yakınan) ...’ın, sanık ...’nın ateş etmesiyle yaralanıp, olay yerinden kaçtığı esnada her iki yakınana hitaben ‘sizleri öldüreceğim’ diye tehdit edilmesi şeklinde gelişen olayda; tek eylemle birden fazla yakınana karşı tehdit suçunun zincirleme olarak işlendiğinin anlaşılması karşısında; TCK’nın 43/2. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık (yakınan) ... hakkında, Konya 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/718 Esas ve 2011/236 sayılı kararında, 23/05/2011 tarihinde kesinleşen, erteli ve 1 yıl denetim süresi öngörülmüş tekerrüre esas eski hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, yakınan-sanıklar ..., ... savunmanlarının, sanık ...’ın ve Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçelerinde ve sanık ... savunmanının yakınan ...’ye yönelik yağma eyleminden dolayı duruşmada ileri sürdüğü tüm itiraz ve savunmaları yerinde görülmüş olduğundan, diğer sanık ve suçlar yönünden duruşmasız incelenen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA ilişkin oybirliğiyle alınan karar, 03.05.2017 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Metin Balcı Demirel"in katıldığı oturumda, sanık savunmanının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.