16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9511 Karar No: 2020/6283 Karar Tarihi: 14.12.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9511 Esas 2020/6283 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/310-2017/542 sayılı kararıyla sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 53, 58/9 ve 58/6, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiş ve vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve belgelere göre, sanığın Zaman gazetesine abone olması ve çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermesi ile eşinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçu nedeniyle yargılanmasının suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince müsnet suç yönünden sanık aleyhine delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenmiştir. Ancak, 19.06.2017 tarihli duruşma zaptında zabıt katibinin, 14.09.2017 tarihli duruşma zaptında 151318 sicil numaralı üyenin elektronik imzasının bulunmaması ikmali mümkün noksanlık olarak görülmüştür. Sanık müdafiinin sair temyiz itirazları reddedilirken, takdiri indirim nedeni olarak cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundur
16. Ceza Dairesi 2019/9511 E. , 2020/6283 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2017 tarih ve 2017/310 - 2017/542 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9 yollamasıyla 58/6, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre Zaman gazetesine abone olmanın, çocuğunu örgütle iltisaklı okula göndermenin ve sanığın eşinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçu nedeniyle yargılanmasının ""suç ve cezaların şahsiliği ilkesi"" gereğince müsnet suç yönünden sanık aleyhine delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; 19.06.2017 tarihli duruşma zaptında zabıt katibinin, 14.09.2017 tarihli duruşma zaptında 151318 sicil numaralı üyenin elektronik imzasının bulunmaması ikmali mümkün noksanlık olarak görülmüştür. Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ancak; 1- Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı da tespit edilemeyen sanık hakkında dosya kapsamı ile uyumlu bulunmayan ve yeterli olmayan gerekçe ile yasada sanık lehine uygulanma ölçütü olarak öngörülen “cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” ifadesine de yanlış anlam yüklenerek TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.