Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9084
Karar No: 2022/2419
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9084 Esas 2022/2419 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, miras bırakanının taşınmazını satın aldıktan sonra tapu kaydının iptal edildiği gerekçesiyle 1.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi yargılama sonucunda istinaf isteminin esastan reddine hükmetmiştir. Davacı vekili, temyiz itirazlarına ilişkin olarak dosyadaki belgelere ve kararın dayandığı gerekçelere uygun bir şekilde zamanaşımı süresi içerisinde tazminat talebinde bulunulabileceğini, taşınmazın değerinin tespitinde ise taşınmazın niteliği, imar durumu, takyidat gibi unsurların dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarının belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ve bu nedenle zamanaşımının tüm dava için kesileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın tespitinde belirli unsurların dikkate alınması gerektiği belirtilerek, davacının talebinin değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107/1-2. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 maddesi.
5. Hukuk Dairesi         2020/9084 E.  ,  2022/2419 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/82 E. - 2019/146 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    İlk derece ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL maddi tazminatın 07/01/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ıslah edilen miktar yönünden talebin zaman aşımı nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı ve davalı Hazine vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı ve katılma yoluyla davalı Hazine vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, dava konusu... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 181 ada 10 parsel sayılı, 485,00 m² yüzölçümlü, çamlık vasıflı taşınmazın 337 tarihinde dava dışı ... adına seneden tescil edildiği, davacının miras bırakanı ...'ın taşınmazı 09/11/1953 tarihinde cebri satış ile satın aldığı, taşınmazın beyanlar hanesine 05/09/1995 tarihinde orman sınırları içinde kaldığı şerhinin konulduğu, Orman Genel Müdürlüğü'nün açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucunda ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/135 esas, 2001/107 karar sayılı kararı ile taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçmeksizin 07/01/2003 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 29/06/2012 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 181 ada 10 parsel sayılı taşınmaz için TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmolunmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bu nedenle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    1) TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesilir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince, davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK'nın 107/2. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK'nın 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, artırılan bu bölüm yönünden zamanaşımının gerçekleştiğinden de söz edilemez.
    Davacı vekilince fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak ve davanın belirsiz alacak davası olduğu dava dilekçesinde açıkça belirtilerek 1.000,00 TL üzerinden zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davanın açıldığı, alacağın belirli hale geldiği 23/08/2016 tarihli ilk bilirkişi raporuna göre eksik harç ikmal edildiği anlaşıldığından davacının iddianın genişletilmesi yasağı olmadan ve karşı tarafın rızasına ve ıslaha da gerek kalmaksızın talep sonucunu artırabileceği gözetilerek dosya kapsamına göre hüküm kurulması gerekirken zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle dava dilekçesinde talep edilen bedele hükmedilmesi,
    2) Dava konusu taşınmazın değeri tespit edilirken öncelikle taşınmazın niteliğinin tespit edilmesi gerekli olup, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan dava tarihi itibariyle imar planı içerisinde olup olmadığı, imar planı içerisinde ise tarihi, ölçeği ve türü (1/1000, 1/1500, 1/25000 uygulama, nazım ..) araştırılarak 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde olmadığının tespiti durumunda belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı diğer ölçekli plan dahilinde ise plandaki konumu, plan kapsamına alınma amacı, yerleşim yerine uzaklığı, şehrin gelişme istikametinde olup olmadığı hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorulduktan sonra, arsa mı yoksa arazi mi olduğu tespit edilerek sonucuna göre seçilecek bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak;
    Arsa ise taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle karşılaştırma yapılarak,
    Arazi ise İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri getirtilerek verilere uygun şekilde üzerine ekilebilecek münavebe ürünlerine göre gelir metodu esas alınarak,
    Bedel belirlenen rapora göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    3) Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan takyidatın bedele yansıtılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi