11. Ceza Dairesi 2017/8033 E. , 2018/1904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmediğini bildirmesi, ... Başkanlığı"nın 18.04.2011 tarih ve 2682 sayılı yazısında, sanık hakkında 31.03.2011 tarih ve RDK-I/241 sayılı rapor değerlendirme komisyonu mütalaası ile mütalaada bulunulduğu bildirilmesine karşın, bahse konu raporun dosya içerisinde mevcut olmaması, sanığın 19.01.2012 havale tarihli ve sanık müdafiinin Dairemize hitaben yazılan 24.01.2018 tarihli dilekçeleri ile UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, sanık hakkında aynı mükellefiyete ilişkin olarak bağlantılı dosyalar bulunduğunun tespit edilmesi, dosya içerisinde adı geçen takvim yılında düzenlenmiş herhangi bir fatura aslı ya da suretine rastlanılmaması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; ... Başkanlığı"nın 18.04.2011 tarih ve 2682 sayılı yazısında belirtilen 31.03.2011 tarih ve RDK-I/241 sayılı rapor değerlendirme komisyonu mütalaası dosya içerisine getirtilerek, 213 sayılı VUK"nun 367. maddesi gereğince mütalaanın dava şartı olduğu hususu da gözetilerek, dava konusu eyleme ilişkin olarak mütalaada bulunulup bulunulmadığının belirlenmesi, sanık tarafından düzenlenen 2010 takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi, Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/352 Esas, Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/256 Esas, Adana 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/300 Esas, Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/464 Esas, Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/730 Esas, Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/456 Esas, Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/451 Esas, Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/372 Esas ve 2011/364 Esas sayılı dava dosyalarının getirtilip incelenerek, mükerrer dava olup olmadığının belirlenmesi, dosyaların irtibatlı ve derdest olmaları halinde davaların birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin dosya içerisine konulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.04.2011 tarih ve 2011/21627 Soruşturma-2011/9849 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında "2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan kamu davası açıldığı, “2010 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeksizin, mahkemece hüküm kurulurken gerekçesinde "Sanığın 2010 yılı içerisinde 213 adet sahte belge düzenlediği, 238 adet sahte belge aldığı anlaşıldığından sanığın cezasından TCK 43. maddesine göre artırım yapılmıştır. Sanığın kullandığı sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeleri vergilendirme döneminin son tarihi en son olan Kurumlar Vergisinde de esas alındığı dikkate alındığında suç tarihi bu verginin tarhı için kanunda belirlenen sürenin bitim tarihi olan 02/05/2011 tarihi olduğu kabul edilmiştir." denilmek suretiyle hükmün karıştırılması, yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.