11. Hukuk Dairesi 2016/6282 E. , 2018/394 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/04/2015 tarih ve 2015/15-2015/174 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, birkaç yıldır porselen üretimi yapan davalı firmaca gazetelere, billboardlara verdiği yanıltıcı reklamlar ve ilanlar ile birlikte web sitesinde yaptığı yanıltıcı tanıtımlarla, 28 yıllık geçmişi ve tecrübesi ile en maruf yerli porselen üreticisi olan müvekkili şirketin piyasadaki ticari itibarının kırılmaya çalışıldığını, müşteri potansiyeline menfi tesirlerde bulunulduğunu ve haksız rekabete sebebiyet verildiğini, ürettiği porselenlerin ham maddesinin Fransa"dan alındığı, diğer porselenlere nazaran daha şeffaf, daha sağlıklı olduğu, Avrupa"da üretildiği iddia edilerek yanıltıcı reklam, ilan ve tanıtımlarla sebebiyet verildiğini ileri sürerek, haksız rekabetin önlenmesini, ...’nın 61. maddesi hükmü gereğince davalının yanıltıcı reklamlarının içeriğinin düzeltilmesini, hükmün ilanını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, daha sonra maddi tazminat talebinden vazgeçmiştir.
Davalı vekili asıl dava ve birleşen davada, davacı tarafın haksız rekabet iddiasının yasal bir dayanağının bulunmadığını, müvekkilince üretimin Tunus’ta bulunan bir fabrikada ve Fransa’dan alınan hammadde ile gerçekleştirildiğini, verilen reklamların doğru olduğunu savunarak davanın reddini istemiş; asıl davaya karşı davasında, davacı tarafça yapılan “dünyada bizden daha kaliteli, daha vasıflı porselen üreten fabrika, hatta ülke yok” şeklindeki röportajlar ve basın açıklamaları yolu ile kendisi dışında tüm üreticiler ve müvekkili aleyhine haksız rekabete neden olunduğu ileri sürülerek, ...’nın 56. maddesi kapsamında davacının haksız rekabetinin tespiti ile önlenip yasaklanmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davacı- karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, halen yayınlanmakta olan televizyon reklamları ile aylık yayınlanan ürün tanıtım katalogları ve perakende fiyat listelerinde, davalının haksız rekabet eylemlerine devam ettiğini ileri sürerek, TV reklamlarının yayınlanmasının durdurulmasını, ürün kataloglarının toplatılması ile yayınının durdurulmasını, haksız rekabetin önlenmesini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı ve karşı davalının reklamlarının haksız rekabet teşkil ettiği, halkı yanıltıcı nitelikte olduğu, davacı .... yetkililerince yapılan "Dünyada bizden daha kaliteli, daha vasıflı porselen üreten bir fabrika, hatta bir ülke yoktur" ifadesinin yanlış olmakla birlikte bu ifadenin reklam amacıyla söylendiği, tüketiciler tarafından ciddiye alınması beklenilemeyecek bir ifade olduğu, haksız rekabet teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davacı ... San. A.Ş.’nin asıl ve birleşen davasının kabulüne, davalı ... Tic. San. A.Ş.’nin satmakta olduğu ürünlerin Avrupa’da veya Fransa’da üretildiği veya hammadesinin tamamının Avrupa veya Fransa’dan temin edildiğine, davalı şirketin porselenlerinin Fransa Limoges hammaddelerinden üretildiği şeklindeki yazıların ve reklamların halkı yanıltıcı nitelikte bulunması nedeniyle haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabete yol açan yazı ve katalogların ortadan kaldırılmasına bu konuda bir kısım gazetelerde ve TV kanallarındaki yapılan reklamların yasaklanmak suretiyle haksız rekabetin men"ine, davacının maddi tazminat talebinden vazgeçmesi nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren işleyecek 5.000,00 TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte davalı ve karşı davacıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hüküm fıkrasının ilanına, davalı-karşı davacı ....nin açmış olduğu karşı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 292,07 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı - karşı davacıdan alınmasına, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.