11. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5181 Karar No: 2018/392 Karar Tarihi: 17.01.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/5181 Esas 2018/392 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2017/5181 E. , 2018/392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/01/2017 gün ve 2016/564- sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davalıların şirkete zarar verdikleri savına dayalı bir tazminat davası niteliğinde olup, Dairemiz önüne gelen iş, davanın görüldüğü mahkemece verilen ve ara karar niteliğindeki geçici hukuki koruma tedbirleri kapsamındaki kimi kararlar ve bu kararlar aleyhine yapılan başvurularla ilgilidir. Dosyanın incelenmesinden de açıkça anlaşıldığı üzere, davalılar vekilinin kanun yolu başvurusu, mahkemece verilen ve mahiyeti ne olursa olsun sonuçta geçici hukuki koruma önlemi niteliğindeki 24.06.2016 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair karara itiraz üzerine verilen 09.11.2016 tarihli itirazın reddi kararına yöneliktir. Esasen, HMK"nin 394. maddesi ile İİK"nin 265. maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz istemlerinin kabulüne dair kararlara karşı ancak itiraz edilebileceği, bu nevi kararlar bakımından doğrudan bir kanun yolu öngörülmediği açıktır. İhtiyati tedbir veya ihtiyati haciz istemlerinin kabulüne dair kararlara yönelik itiraz üzerine verilen kararların ise, ilgili yasal düzenlemeler uyarınca, ilk karardan ayrı, yeni bir karar niteliğinde olduklarında duraksanmamalıdır. Davalılar vekilinin itirazı üzerine verilen 09.11.2016 tarihli karar, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş bir karar niteliğinde olup, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar kanun yoluna başvurulan kararın aslında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik 24.06.2016 tarihli karar olduğuna ilişkin bir değerlendirmede bulunulmuşsa da bu yaklaşımının hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. O halde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik karara itiraz üzerine verilen 09.11.2016 tarihli karar açısından yalnızca istinaf yoluna başvurulabileceğinden Dairemizce değerlendirme yapılması imkanı bulunamamaktadır.Tüm bu açıklanan hususlar gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin 09.11.2016 tarihli kararına vaki kanun yolu başvurusuyla ilgili HMK"nin 341. ve 346. maddelerinin emredici hükümleri dairesinde işlem yapılmak üzere dava dosyasının yerel ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK"nin 341. ve 346. maddeleri çerçevesinde işlem yapılmasını teminen dava dosyasının ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.