11. Hukuk Dairesi 2016/6368 E. , 2018/391 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/02/2015 tarih ve 2005/471-2015/51 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... AŞ"nin yönetim ve denetimine el konulduğunu, şirketin muhasebe kayıtlarının incelemeye alındığını, bu inceleme neticesinde kasada olması gereken nakit ve çek tutarları ile, mevcutlar arasında fahiş farkların bulunduğunun tespit edildiğini, şirket kasasında mevcut açığın, fiili olarak şirket kasasına ödenmemekle birlikte fiktif olarak ödenmiş gösterilen apel ödemelerinden kaynaklandığının belirlendiğini, şirketin ortağı olarak resmi kayıtlarda gözükmemelerine rağmen şirket yönetiminin belirli bir grup tarafından yürütüldüğünü, resmi kayıtlarda yer alan şirket ortaklarının muvazaalı bir şekilde ortak sıfatını taşıdıklarını, şirket ortaklarının ve yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olduğunu, şirketlerin ödenmeyen sermayesinin ödenmiş gösterilmesine neden olan usulsüz fiilleri organize eden, onaylayan, yürüten ve talimat veren, şirket muhasebe finans ve diğer ilgili departmanlarda görev yapan şirket çalışanlarının da meydana gelen şirket zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek şirketin uğradığı zarardan fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak üzere, şimdilik 181.000TL’lik zararın meydana geldiği tarihlerden itibaren işleyecek kademeli ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile talebini 405.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar vekilleri ve davalı asiller, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı ...’nin 336/1 maddesi uyarınca pay bedellerine mahsuben pay sahipleri tarafından yapılan ödemelerin doğru olmamasının yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarına neden olacağı, yönetim kurulu üyesinin kusurlu bir davranışı sonucunda ortaya çıkan fiili bir zararın ve illiyet bağının bulunması gerektiği, davalıların böyle bir fiilinin mevcudiyetine dair herhangi bir delil sunularak bu hususun ispat edilemediği gerekçesiyle davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarındaki davanın davacı vekili tarafından takipsiz bırakılmış olması ve üç aylık süre içerisinde yenilenmediğinden 6100 sayılı HMK’nin 150/5 maddesi uyarınca bu davalılar haklarındaki davanın ayrı ayrı açılmamış sayılmasına, diğer davalılara yönelik davanın ispat edilememiş olması nedeni ile ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Davacı vekili davalılardan ... hakkında verilen ret kararını da temyiz etmiş ise de sonradan verdiği 22/07/2015 tarihli dilekçesinde temyizden feragat ettiğini bildirmiş ve vekaletnamesinde de temyizden feragat yetkisinin olduğu anlaşılmış olmakla, anılan davalı yönünden temyizden feragat nedeni ile davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, diğer davalılar yönünden davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer davalılara yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı ..."den harç alınmasına yer olmadığına, 17/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.