20. Hukuk Dairesi 2016/6956 E. , 2018/1283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2007 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ...mahallesi, 101 ada 3, 4, 17, 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar, senetsizden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak çayır niteliğiyle dava dışı ..., ..., ... ve davacı ... adına tespit edilmiş, Orman Yönetimi tarafından taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açılan kadastro tespitine itiraz davaları sonucu, kadastro mahkemesince orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescil edilmelerine karar verilmiş ve verilen kararların kesinleşmesi ile tapuya aktarılmıştır. 2014 yılında yapılan tevhid işlemi ile de bu taşınmazlar 101 ada 45 sayılı parsel altında tapuya kaydedilmiş olup halen orman niteliği ile tapuda kayıtlı bulunmaktadırlar.
Davacı 07/05/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile kadastro sırasında orman olarak tescil edilen söz konusu taşınmazların 2015 yılında yapılan 2/B uygulaması sırasında hatalı tespit gördüğünü, bu taşınmazların bir kısmının Ağustos 1312 tarih 73 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını bir kısmı üzerinde de zilyetliklerinin bulunduğu iddiasıyla 2/B tespitine itiraz ettiğini belirterek taşınmazların kendisi ile kardeşleri ... ve ... adına tapuya tescil edilmelerini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazların hükmen orman olarak tapuda kayıtlı oldukları, taşınmazların orman sınırları dışına çıkartılması konusunda gerçek kişilerin idareyi zorlayıcı şekilde dava açma hakkının bulunmadığı ancak 2/B çalışma tutanaklarının davacı aleyhine idari işlem niteliğinde olduğundan idari yargı denetimine tabi olduğu gerekçesiyle, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkindir
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır. Ayrıca 08/04/2015 tarihinde ilan edilen orman sınırları dışında kalan ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava 2/B uygulaması yapılmayan alanda kalan taşınmazın, 2/B uygulaması yapılarak orman sınırı dışına çıkarılmasına ilişkin olup, bu tür davalar adli yargının görevi içindedir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan işlemlere karşı, idarî yargının yetkili olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de 1744, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince, orman kadastro komisyonlarının yaptıkları işlemlere itirazı olanlar, adliye mahkemelerine müracaat ile bu işlemlerin iptalini isteyebilir. 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince askı ilân süresi içinde açılan davalara bakmakla görevli mahkeme kadastro mahkemesidir. Somut olayda, Orman Kadastro Komisyonunun 2/B madde uygulamalarına karşı askı ilân süresi içinde itiraz davası açıldığından, görevli mahkeme adliye mahkemeleri olup, idare mahkemesi görevli değildir. Açıklanan husus gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.