İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/14230 Esas 2015/17000 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/14230
Karar No: 2015/17000
Karar Tarihi: 03.12.2015

İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/14230 Esas 2015/17000 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Posta dağıtıcısı olan bir sanık, A şirketi adına çıkarılan tebligatı yapmakla görevlendirildi. Ancak muhatabı adreste bulamayınca ve muhtarla da ulaşamayınca tebliği kapıya yapıştırmış ve evrakı bir komşuya teslim etmiştir. Ancak komşunun imzasına veya imzadan imtina ettiğine dair bilgi verilmemiştir. Sanık, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinde komşuya haber verilmesi ve imzasının alınması zorunluluğunun öngörülmediğini, savunmasında da Kanun maddesine göre işlem yaptığını ve bu noksanlığın iş yoğunluğundan kaynaklandığını belirtmiştir. Mahkeme, suç kastı bulunmadığından sanığın beraatine karar vermesi gerektiğine rağmen, yanılgıya düşerek sanığı cezalandırmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: Tebligat Kanunu'nun 21, TCK 53/1a ve 53/5.
5. Ceza Dairesi         2013/14230 E.  ,  2015/17000 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2012/13273
    MAHKEMESİ : Eğirdir Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 16/11/2011
    NUMARASI : 2011/168 Esas, 2011/293 Karar
    SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    PTT Eğirdir Merkez Müdürlüğünde posta dağıtıcısı olan ve taahhüdü ihlal suçundan E.. M..nde görülen dava sırasında A..Ş.. adına çıkarılan tebligatı yapmakla görevlendirilen sanığın, muhatabı adreste bulamaması ve O yerin muhtarına da ulaşamaması nedeniyle 2 nolu ilmuhaberi kapıya yapıştırıp tebliğ evrakını aza M.. A.."a teslim ettiği, haber verilen komşunun imzasına veya imzadan imtina ettiğine ilişkin bilgiye yer verilmemesi nedeniyle usulsüz tebligat yaptığı iddia ve kabul edilmiş ise de; Tebligat Kanununun 21. maddesinde komşuya haber verilmesi ve imzasının alınması zorunluluğunun öngörülmemesi, sanığın savunmasında anılan Kanun maddesine göre işlem yaptığını ve bu noksanlığın iş yoğunluğundan kaynaklandığını bildirmesi karşısında suç kastının bulunmadığı nazara alınarak beraati yerine, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince cezanın infazından sonra işlemek üzere hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.