Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11345 Esas 2019/2569 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11345
Karar No: 2019/2569
Karar Tarihi: 06.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11345 Esas 2019/2569 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/11345 E.  ,  2019/2569 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki yapılan tasarrufun iptali davası yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili; Kula İcra Müdürlüğü"nün 2014/1184 ve 2014/1186 sayılı dosyalarında müvekkilinin ..."den alacaklı olduğunu, icra takiplerinin kesinleştiğini, borçlu hakkında geçici aciz vesikası olduğunu, borçlu ..."in mal kaçırma maksadıyla tapuda adına kayıtlı bulunan taşınmazlarını 02.07.2014 tarihli ve 03.07.2014 tarihli resmi senetler ile diğer davalı ..."e devrettiğini, davalılar arasındaki devir işleminin borcun doğumundan sonra yapıldığını, davalılar arasındaki işlemin bağışlama hükmünde muvazaalı işlem olduğunu belirterek Kula İcra Müdürlüğünün 2014/1184 ve 2014/1186 esas sayılı dosyalarının tüm fer"ilerine şamil olmak üzere taraflarına haciz ve satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Gerek, tasarrufun iptali davaları gerekse BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması
    gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir.
    Somut olayda, davacı alacaklı ile dava dışı ... Beton İnşaat Maden Taşımacılık Hayvancılık Turizm Petrol Akaryakıt Gıda San.Tic. Ltd arasında 19.09.2013 tarihli taşınmaz satım vaadi sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlu ... ise çeklerin keşidecisi olduğu görülmektedir.Davacının takip dosyaları olan Kula İcra Müdürlüğü 2014/1184 ve 2014/1186 sayılı dosyalarına konu olan çeklerin satım akdinden kaynaklanan bedelin karşılanmayan kısmını oluşturduğu anlaşılmaktadır.Dava konusu 16, 29, 30, 8, 10, 24, 26 no lu bağımsız bölümü 02.07.2014 tarihinde, 26 no lu bağımsız bölümü 03.07.2014 tarihinde devrettiği, buna göre borcun doğumu, tasarruflarda önce olup, ayrıca davalı ..."in davalı borçlu ..."in amcasının oğlu ve aynı köyde ikamet ettikleri göz önüne alındığında İİK 280. maddesi gereğince davalı 3.kişinin, borçlunun durumunu bilebilecek kişilerden olması nedeniyle davanın kabulü gerekirken, hatalı ve yanılgılı gerekçeye dayanarak reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.