3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7221 Karar No: 2019/20085 Karar Tarihi: 06.11.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/7221 Esas 2019/20085 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet kararı temyiz edilmiş. Temyiz incelemesinde, sanığın duruşmada bulunmadan mahkumiyetine karar verildiği ve savunma hakkının kısıtlandığı, katılanın kesin raporu aldırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulduğu, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirlenemediği için haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadığı, 5237 Sayılı TCK'nin 53.maddesindeki bazı ibarelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın sonunda ise bozmaya karar verilmiş ve kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
3. Ceza Dairesi 2019/7221 E. , 2019/20085 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) UYAP sisteminden yapılan sorgulamada hüküm tarihinde başka suçtan Bergama M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan ve duruşmalardan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmayan sanığın duruşmaya getirtilmesi ya da SEGBİS ortamında duruşmaya katılması sağlanmadan, 5271 sayılı CMK"nin 193. ve 196. maddesine aykırı davranılarak yokluğunda mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2) Katılan ... hakkında Bergama Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 25.06.2014 tarihli raporun geçici rapor olduğu belirtildiği halde katılanın kesin raporunun aldırılmadığı anlaşılmakla, katılanın tüm tedavi evrakları ve geçici raporuyla birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevki ile meydana gelen yaralanmasının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde ve 5237 Sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre kesin raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3) Taraflar arasında suç tarihinde meydana gelen olaya ilişkin olarak alınan adli raporlarda karşılıklı yaralanma bulgularına yer verilmiş olması, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanların bulunması ve olayı gören bir tanığın olmaması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002-367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 Sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün asgari oranda uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.