Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/62
Karar No: 2021/2441
Karar Tarihi: 05.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2021/62 Esas 2021/2441 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2021/62 E.  ,  2021/2441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.10.2010 gününde verilen dilekçe ile kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.06.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili, 1312 (1035) parsel sayılı taşınmazın 341.50 m2"lik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde ... Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 5622 ada 4 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 no"lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek tapu iptali ve kök parsele geri dönüşümünü teminen Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin, 19.01.2015 tarihli, 2014/16283 Esas - 2015/500 Karar sayılı ilamı ile noksan soruşturmayla karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin, 07.11.2016 tarihli, 2016/4506 Esas - 2016/9202 Karar sayılı ilamı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunun çelişkili olup dava konusu taşınmazın 775 sayılı Yasanın 3/2. maddesi uyarınca belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususunda yapılan araştırmanın yeterli olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar ... ... vekili, ... vekili, ... vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 18.12.2018 tarih 2018/2805 Esas -9150 Karar sayılı ilamı ile ‘’... dere olarak belirlenen yerlerin 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi hükmü uyarınca özel mülkiyete konu olmayan yerlerden olup, hakkında sicil oluşturularak özel mülkiyete konu edilemeyeceği gözetildiğinde, çekişmeli alanın niteliğinin dere vasfında olması nedeniyle kadastro harici bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş...’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece 3194 sayılı kanunun 18. maddesinde 20.02.2020 tarihinde yapılan yasa değişikliği uyarınca davanın reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, davalı ... Belediyesi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, diğer davalı vekilleri lehine de maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda; dava konusu 1312 (1035) parsel sayılı taşınmazın 341.50 m2"lik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde davalı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından ihdas edilerek davalı ... Belediyesi ve davalı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş ve kadastral 1312 parselin 341.50 metrekarelik kısmı üzerinde imar parseli oluşturulmuştur. Ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Bir başka ifade ile dava, davalı ... Belediyesi ile davalı ... Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup davacının dava açma tarihinde kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmıştır.
    Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de 6100 sayılı HMK"nın 331. maddesi gereği davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı durumda olduğu göz önüne alınarak yapmış olduğu yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar ... Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olduğundan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının; dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "davacı tarafından yapılan 2.122.30 TL yargılama giderlerlerinin davalılar ... Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılmasına, hükmün HMK’nın 370/2. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi