22. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/2369 Karar No: 2012/6881
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/2369 Esas 2012/6881 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı Hazine Müsteşarlığına karşı açılan tasarruf teşvik ve nema alacağının tahsili davasında, davalı dilekçesiyle reddedilmesine karar verilmiş ancak mahkemece kabul edilmiştir. Ancak daha önceki bir Uyuşmazlık Mahkemesi kararında belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle anılan idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir. Bu nedenle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği ve hüküm kurulmasının hatalı olduğu belirtilerek karar bozulmuştur. Kanunlar olarak 3417 sayılı Kanun ve 4853 sayılı Kanun gösterilmiştir.
22. Hukuk Dairesi 2011/2369 E. , 2012/6881 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 11/03/2011 NUMARASI : 2010/421-2011/178
Davacı, tasarruf teşvik ve nema alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının 3417 ve 4853 sayılı Kanunlar gereğince ilgili banka hesabına yatırılmaması nedeniyle tasarrufu teşvik ve nema alacağının davalı Hazine Müsteşarlığından tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir. Resmi Gazete"nin 14/10/2011 gün ve 28084 mükerrer sayısında yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesinin 20/12/2010 tarih ve 156-328 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tasarrufu teşvik kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapılması, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olması gözetildiğinde, tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle anılan idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevlidir. Görev hususu dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen dikkate alınmalıdır. Bu durumda, yargı yolu nedeni ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.