4. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8619 Karar No: 2020/2546 Karar Tarihi: 05.02.2020
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/8619 Esas 2020/2546 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın tehdit suçu işlediği gerekçesiyle hüküm giydiğini ve daha önce hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğini belirtiyor. Ancak, sanık kasten yeni bir suç işlediği için geri bırakılan hükümde değişiklik yapma imkanı bulunmadığına dikkat çekiliyor. Mahkeme, ayrıca uzlaşma işlemi uygulanarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesini ve bazı hukuki konuların tartışılmasını gerektiğine vurgu yapıyor. Kararda, Türk Ceza Kanunu'nun 106/1. maddesi, 29. maddesi, 43. maddesi, 53/4. maddesi gibi kanun maddelerine detaylı bir şekilde atıfta bulunulmaktadır.
4. Ceza Dairesi 2019/8619 E. , 2020/2546 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Daha önce hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanıkla ilgili olarak, CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanması daha evvel geri bırakılan hükümde herhangi değişiklik yapma imkanı bulunmadığı, hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, hükmedilen hapis cezası bu kez ertelenmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 2-Kabule göre de; a-Sanığın savunmasında, katılanın, iki aydır çocuklarını kendisine göstermediğini, sürekli telefonda tartıştıklarını belirtmesi karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre sanık lehine TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, b-Olayın tek tanığı ..."nın 27.03.2010 tarihli olayla ilgili bilgisi olmadığı, yalnızca 09.05.2010 tarihinde işlenen tehdit suçunu doğruladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında hangi delillere göre TCK"nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulandığının açıklanıp tartışılmaması, c-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.