Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12630 Esas 2017/7282 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12630
Karar No: 2017/7282
Karar Tarihi: 25.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12630 Esas 2017/7282 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin kullandığı ve borçlandığı kredilerle ilgili imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek, borçlarının olmadığının tespit edilmesi ve yapılacak işlemlerin durdurulması için dava açmıştır. Ancak dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmediği için cevap verilmemiştir. Mahkeme, borçlunun borçlu olmadığının tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerektiği gerekçesiyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığına karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda ise mahkemenin hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğuna karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2016/12630 E.  ,  2017/7282 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan kullandığı iddia edilen krediler ile bu kredilere ilişkin sözleşmeler ve kredi kullandırım talimatlarındaki asaleten ve kefaleten atılmış imzaların müvekkiline ait olmadığını, bunlara istinaden borçlu olmadıklarını ileri sürerek kurumsal internet bankacılığı bilgileri güncelleme formu ve buna bağlı yapılan işlemlerdeki imzaların davacıya ait olmadığının tespitine ve buna bağlı yapılan tüm işlemlerden dolayı borçlarının olmadığının tespitine, 01.04.2016 tarihi itibariyle Merkez Bankası kayıtlarında müvekkili şirket borçlular listesinde gözüktüğünden itibarının daha fazla kaybına sebebiyet vermemek ve Bankalar nezdindeki krebilitesini koruyabilmek için Merkez Bankasının ve ... ...de bulunan tüm Banka Şubelerinin durumdan haberdar edilmesine ve bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının imzalarının müvekkillerine ait olmayan sözleşmelerden kaynaklanan gecikmiş alacak iddiası ile işlem yapma ve icra takibine başlama ihtimalleri olduğundan ihtiyati tedbir yolu ile dava sonuçlanıncaya kadar davalının bu yönde yapacağı tüm işlemlerin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesi davalıya mahkemece tebliğe çıkarılmadığından davaya cevap verilmemiştir. Mahkemece, davacının henüz icra takibi başlamadan önce yapılması muhtemel bir icra takibine karşı menfî tespit davası açabileceği, ancak icra takibinden önce menfî tespit davası açılabilmesi için borçlunun borçlu olmadığının tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerektiği, açılmış ve görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar olmadığı ve bu ilkenin iş bu menfî tespit davası için de uygulanması gerektiği, buna göre davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığının anlaşıldığı belirtilerek davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK hükümlerine göre; yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar, davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hükümdür. Mahkemece yazılı yargılama usulündeki yargılama aşamaları gözetilmeden ve özellikle dava dilekçesinin davalıya tebliği ve davalının cevabı beklenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.