Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından taraflar arasında imzalanan 29.04.2011 tarihli satış sözleşmesi nedeniyle oluşan alacağın tahsili için genel ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu vekilinin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile müvekkilimin alacaklıya borcu bulunmadığından, takibe, borca, borcun konusuna, faiz ve faiz oranına itiraz ettiği görülmüştür.
 İcra takibinin dayanağı olan, taraflar arasında imzalanan 29.04.2011 tarihli satış sözleşmesi içeriğinden karşılıklı edimlerin yerine getirilmesi şartlara bağlanmış olup, bu haliyle sözleşme İİK.nun 68/1 maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge değildir. Borç da kabul edilmediğinden iki tarafa edimler yükleyen sözleşme konusu borcun tahsil edilip edilmeyeceği genel mahkemelerde yapılacak yargılama sonucunda belli olacaktır.
Bu durumda mahkemece, itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekir iken itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.