11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12763 Karar No: 2018/1890 Karar Tarihi: 05.03.2018
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12763 Esas 2018/1890 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların sahte fatura düzenlemek suçundan yargılandığı davada, sanık ...’ın temizlikçi olarak çalıştığı ve suçsuz olduğu savunulmuştur. Mahkemede sanık sorgusu yapılmadan beraat hükmü verildiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Ayrıca, suçun maddi konusunun fatura olması ve Vergi Usul Kanunu'nun ilgili maddelerine göre faturaların zorunlu bilgileri içermesi gerektiği belirtilmiştir. Dosyada sahte faturaların yer almaması nedeniyle gerçeğin tespiti için gerekli inceleme ve araştırmaların yapılmadığı vurgulanarak, hükümlerin bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi ve 230. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2016/12763 E. , 2018/1890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Beraat
1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.10.2009 gün, 2009/89-243 sayılı karar ile uyum gösteren Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere, ceza yargılamasında mahkemeye gelmeyen sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK"nın 193/2. maddesinin, dosya kapsamında toplanan kanıtlara göre sanığın savunması alınmadan mahkumiyet dışında bir hüküm kurulması gerektiğinin anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulama yerinin mevcut olduğu, somut olayda ise bu halin mevcut olmadığı gözetilmeden, sanık ...’in sorgusu yapılmadan beraat hükmü kurulması, 2-)Sanıkların ... Ltd Şirketi adına gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunmaksızın 2006 takvim yılında sahte faturalar düzenlediklerinin iddia olunduğu somut olayda; sanık ...’ın temizlikçi olarak işe girdiğini, sigorta yapılacağı söylenip notere götürülüp imzalarının alındığını, kesinlikle şirket kurmadığını ve suçsuz olduğunu savunması, Ba form analizlerinde adı geçen mükelleften mal ve hizmet aldığını beyan eden mükellefin bulunduğunun anlaşılması karşısında; sahte fatura düzenlemek suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sahteliği iddia edilen faturaların dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; öncelikle suça konu fatura asılları ya da onaylı örneklerinin gerek vergi dairesi başkanlığından sorulup gerekse faturaları kullanan şirketlerin dosyalarından araştırılıp kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi; sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediğinin ve bu faturaları kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerektiğinde faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanıklara ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanık ...’ın beyanında geçen ... ...’in tanık olarak beyanına başvurulması ve tüm bunların sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.