23. Hukuk Dairesi 2016/549 E. , 2018/4493 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ......... ...... itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, ...... 22. İcra Müdürlüğünün 2007/1728 E. Sayılı dosyasından düzenlenen ......... cetvelinde kendilerine 2. .........nın verildiğini, davalının ise 1. .........da yer aldığını ancak davalının alacağının muvazaalı olduğunu öne sürerek müvekkiline ait icra dosyasının ......... cetvelinde 1. .........ya alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davalının temyiz talebi üzerine süresinde yapılmadığından bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemece temyiz isteminin süresi içerisinde yapılmadığından bahisle 11.12.2015 tarihli ek karar ile davalı vekilince yapılan temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de, gerekçeli kararın davalı asile tebliğinin Tebligat Kanunu"na uygun olmadığı anlaşıldığından mahkemenin 11.12.2015 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilip temyiz itirazları incelenmiştir.
2- Davalı vekilinin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Tebligat Kanununun 25. maddesinde ...... memlekette tebligat usulü şu şekilde düzenlenmiştir; "...... memlekette tebliğ o memleketin salahiyetli makamı vasıtasiyle yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki ...... siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını salahiyetli makamdan ister.
...... memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu vekalet vasıtasiyle...... Bakanlığına, oradan da memuriyet havzası nazarı itibara alınarak ilgili ...... ......... gönderilir.
Şu kadar ki,...... Bakanlığının aracılığına lüzum görülmeyen hallerde tebligat evrakı, ilgili Bakanlıkça doğrudan doğruya o yerdeki ...... ......ne veya Baş......... gönderilebi
"Siyasî temsilcilik aracılığıyla ...... ülkedeki ...... vatandaşlarına tebligat" başlıklı 25/a maddesi ise; "...... ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse ...... vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki ...... ...... veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir.
Bu hâlde bildirimi ...... ...... veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar.
Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir.
Bildirimin o ülkenin mevzuatına göre muhataba tebliğ edildiği belgelendirildiğinde, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ...... ...... veya ......... başvurulmadığı takdirde tebligat otuzuncu günün bitiminde yapılmış sayılır. Muhatap ...... ...... veya ......... başvurduğu takdirde tebliğ evrakını almaktan kaçınırsa bu hususta düzenlenecek tutanak tarihinde tebliğ yapılmış sayılır. Evrak bekletilmeksizin merciine iade edilir.
Bu maddeye göre kazaî merciler tarafından çıkarılacak tebligatta, tebliğ evrakı doğrudan o yerdeki ...... ...... veya ......... gönderilebilir." şeklindedir.
Somut olayda davalı tarafa yargılama .........sında yapılan tebligatlar Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılmış olup, davalının yerleşim yerinin yurt dışı adresi olduğu, davalıya dava dilekçesinin ...... Konsolosluğu aracı kılınarak tebliğe çıkarıldığı, ancak tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirimin, davalıya tebliğ edilemediğinden iade edildiği,
Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa"nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6, 1982 Anayasası"nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Dava dilekçesinin tebliği ile davalı savunma hakkını kullanma olanağını kazanır ve cevap süresi işlemeye başlar. Esasa ve usule ilişkin savunma ve delillerini, dava dilekçesinin içeriğine göre ileri sürebilmesi için dava dilekçesinin tebliği zorunludur.
Açıklanan bu ilkeler doğrultusunda; mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalı tarafın yokluğunda dava görülerek hüküm tesisi, anılan düzenlemelerin öngördüğü adil yargılanma hakkının ihlâli ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan doğru görülmemiştir.
3-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle 11.12.2015 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) no"lu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.