Esas No: 2021/2569
Karar No: 2022/1457
Karar Tarihi: 18.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2569 Esas 2022/1457 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2569 E. , 2022/1457 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2569
Karar No : 2022/1457
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 21/12/2020 tarih ve E:2018/1729, K:2020/5955 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesi ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun'un) Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 21/12/2020 tarih ve E:2018/1729, K:2020/5955 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyip, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak işin esasına geçilmiş;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde bağımsız adayları için oy istediğine ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı, diğer yandan davacının adına ve soyadına açıkça yer verilmek suretiyle ByLock kullanıcıları ile irtibat halinde olduğunu gösteren ByLock yazışma içeriklerinin, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
YARSAV üyeliği yönünden, üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
Diğer hususlar yönünden, yapılan arama neticesinde ele geçirilen davacıya ait dijital materyallerde yapılan inceleme sonucu, FETÖ/PDY lideri Fetullah Gülen'e ait ses kayıtları, kitaplar ve yazı içeriklerinin bulunması hususu ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan haklarında kovuşturma yürütülen veya mahkumiyet kararı verilen şahıslar ile görüşmeleri içeren HTS kayıtlarının, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici unsurlar olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin öncelikle şekil yönünden hukuka aykırı olduğu, 667 sayılı KHK'yı onaylayan 6749 sayılı Kanun'un Anayasa'ya aykırı olduğu, iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'ndaki güvencelere aykırı işlem tesis edildiği, işlemin disiplin cezası niteliğinde bir göreve son verme işlemi olduğu, hiçbir kriter belirlenmeksizin işlem tesis edildiği, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkelerine riayet ederek görev icra ettiği, ceza mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği, bu nedenle gerekçe olarak alınamayacağı, irtibat ve iltisak kapsamında değerlendirilen hususların tek başına işleme gerekçe olarak kabul edilemeyeceği, YARSAV üyeliğinin de aleyhine terör örgütü üyeliği açısından delil olamayacağı, tanık beyanlarının tahmin ve duyuma dayalı soyut beyanlar olduğu, itibar edilemeyeceği, gizli tanıklara soru sorma hakkını kullanamadığı, kanuna aykırı delil niteliğinde olduğu, dijital materyallerdeki kitapların suç unsuru taşımadığı, HTS kayıtlarında FETÖ'nün kripto imamları ya da kendisiyle ilgili olayan kişilerle telefon görüşmelerinin olmadığı, örgütün suç işleme amacını bildiğinin ortaya konulmadığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını gösteren somut delil bulunmadığı, adil yargılanma ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 21/12/2020 tarih ve E:2018/1729, K:2020/5955 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 18/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.