14. Hukuk Dairesi 2018/130 E. , 2018/2780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde 594, 602, 1033, 1039, 1040, 1047, 1049, 1061, 1685, 1694 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın mümkünse aynen mümkün değilse muhdesat değerleri muhdesat sahiplerine bırakılmak kaydı ile satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ve ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
1-Somut olaya gelince; davalı ..., eski 1047 parsel yeni 185 ada 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev, ahır ve diğer yapıların babası ..."a ait olduğunu, mahkemece muhdesatlar yönünden karar verilmediği gerekçesi ile hükmü temyiz etmiştir.
17.12.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava konusu eski 1047 yeni 185 ada 33 parselin üzerinde tek katlı 117 m2 genişliğinde bir adet ev, bu evin bitişiğinde bir adet depo, 92 m2 genişliğinde ahır, 115 m2 büyüklüğünde tek katlı ev, tek katlı bir bina ve 30 tane ağaç olduğu görülmüştür.
Mahkemece, muhdesatlar konusunda tarafların beyanı alındıktan sonra HMK"nın 165. maddesi uyarınca muhdesat üzerinde hak iddiasında bulunanlara dava açması için uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi ve bu davanın sonucuna göre oran belirlenerek davanın sonuçlandırılması, dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden eski 1047 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ... vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
Dava konusu taşınmazların hepsinin 3402 sayılı yasa 22/a maddesi uyarınca yenileme çalışmasına tabi tutularak eski 594 parselin 183 ada 24 parsel, eski 602 parselin 183 ada 34 parsel, eski 1033 parselin 185 ada 113 parsel, eski 1039 parselin 185 ada 38 parsel, eski 1040 parselin 183 ada 37 parsel, eski 1049 parselin 185 ada 35 parsel, eski 1061 parselin 185 ada 31 parsel, eski 1685 parselin 298 ada 14 parsel, eski 1694 parselin de 298 ada 8 parsel numarası aldığı anlaşılmıştır. Ne var ki mahkemece, eski parsel numaraları üzerinden hüküm kurulmuştur. Kurulan hükmün infazı kabil olmadığından, yukarıda belirtildiği şekilde yeni parsel numaraları üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de; bu husus kararın bozulmasını ya da yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Kadir Gündaş" ın temyiz itirazlarının kabulü ile eski 1047 parsel yeni 185 ada 33 parsel yönünden hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2.fıkrasının a bendinde yer alan "1033 parsel" kelimeleri çıkarılarak yerine "185 ada 113 parsel", b bendinde yer alan 1039 parsel kelimeleri çıkarılarak "185 ada 38 parsel", c bendinde yer alan "1040 parsel" kelimeleri çıkarılarak yerine "183 ada 37 parsel", e bendinde yer alan "1049 parsel" kelimeleri çıkarılarak yerine "185 ada 35 parsel", f bendinde yer alan "1061 parsel" kelimeleri çıkarılarak yerine "185 ada 31 parsel", g bendinde yer alan "1685 parsel" kelimeleri çıkarılarak yerine "298 ada 14 parsel", h bendinde yer alan "1694 parsel" kelimeleri çıkarılarak yerine "298 ada 8 parsel", ı bendinde yer alan "594 parsel" kelimeleri çıkarılarak yerine "183 ada 24 parsel," i bendinde yer alan 602 parsel kelimeleri çıkarılarak yerine "183 ada 34 parsel" kelimelerinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacıya iadesine, 09.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.