20. Ceza Dairesi 2018/2099 E. , 2018/5544 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki,.... 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarihli, 2017/146 esas ve 2017/479 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/03/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık ... hakkında,.... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04/09/2013 tarihli 2013/120784 soruşturma ve 2013/45703 esas sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-İstanbul 9. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 08/04/2014 tarihli 2013/1009 esas ve 2014/445 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/2,191/3,191/5.maddeleri gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 05/05/2014 tarihinde kesinleştiği,
3- Denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında,.... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 24/07/2014 tarihli çağrı yazısının sanığa 12/08/2014 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvuruda bulunmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 17/12/2014 tarihinde savcılığa gönderildiği,
4-İstanbul 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/10/2015 tarihli 2015/47 esas ve 2015/593 karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı kanunun 231/8. maddesi uyarınca 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 19/11/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5- Sanığın denetim süresi içerisinde 12/07/2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan.... 33.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 29/12/2016 tarihli, 2016/757 esas ve 2016/741 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca “1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ,.... 65.Asliye Ceza Mahkemesi’ne ihbarda bulunulmasına” karar verildiği, kararın 26/01/2017 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
6-İhbar üzerine,.... 65.Asliye Ceza Mahkemesi’ nin kanun yararına bozmaya konu 15/06/2017 tarihli, 2017/146 esas ve 2017/479 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 07/07/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
anlaşılmıştır.
B-Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair.... 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/04/2014 tarihli ve 2013/1009 esas, 2014/445 sayılı kararını müteakip,
./..
hükümlünün denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle ilâmın bila infaz iade edilmesini müteakip yapılan yargılama sonunda sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair.... 65. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2015 tarihli ve 2015/47 esas, 2015/593 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiğinden bahisle hükmün açıklanması yönünde ihbarda bulunulması üzerine, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin.... 65. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2017 tarihli ve 2017/146 esas, 2017/479 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar edeceği nazara alındığında, somut olayda.... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 24/07/2014 tarihli çağrı kağıdının şüpheliye 12/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligat üzerine şüphelinin müracaat etmediği ve denetime uymamakta ısrar ettiği gerekçesi ile 30/10/2014 tarihinde.... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce dosyanın kapatılmasına karar verildiği, bu durumun ise ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, bu kapsamda şüphelinin ilk çağrıya uyamaması durumunda bu kez sonuçları da şerh edilmek sureti ile ikinci kez çağrı kağıdı çıkartılması bu çağrıya da uymaması halinde ısrar şartının gerçekleşeceği ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak hakkında iddianame düzenlenmesi gerektiği, netice olarak şüpheli hakkında ısrar şartının gerçekleşmediği esasen.... 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/04/2014 tarihli ve 2013/1009 esas, 2014/445 sayılı kararı kapsamında denetimli serbestlik tedbirinin ihlâlinden söz edilemeyeceği, bu sebeple açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği cihetle, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca.... 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarihli ve 2017/146 esas, 2017/479 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
C-Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında verilen “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına” ilişkin kararın infazı sırasında;
Sanığa, 10 gün içinde.... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının usule uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce çıkarılan çağrı yazısının tebliği üzerine 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle, sanığın süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuruda bulunmadığı ../...
gerekçesiyle yapılan yargılamada; kamu davası hakkında durma kararı verilerek, sanık hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, “hükmün açıklanmasına karar verilmesi” kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-Karar:
Açıklanan nedenlerle;
İstanbul 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/06/2017 tarihli, 2017/146 esas ve 2017/479 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
28/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.