Esas No: 2018/2740
Karar No: 2022/2629
Karar Tarihi: 18.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/2740 Esas 2022/2629 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/2740 E. , 2022/2629 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2740
Karar No : 2022/2629
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Tazyikli Hava Makinaları Satış ve Servis Hizmetleri Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi ziyaı cezalı olarak re'sen tarh edilen 2011/2 ila 12 dönemlerine ilişkin katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının ilgili dönemde fatura aldığı Şişli Vergi Dairesi mükellefi ... hakkındaki tespitler düzenlediği faturaların sahte olduğunu ortaya koymaya yeterli olmadığından bu mükellefçe düzenlenen faturalara isabet eden cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk, davacının fatura aldığı Şişli Vergi Dairesi mükellefi ... hakkındaki tespitlerin ise söz konusu mükellefçe düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığını gösterdiğinden bu mükellef tarafından düzenlenen faturalara isabet eden cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, ... hakkındaki tespitler ise düzenlediği faturaların sahte olduğunu ortaya koymaya yeterli olmadığından bu mükellefçe düzenlenen faturalara isabet eden cezalı tarhiyatta ve Mahkeme kararının redde ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; defter ve belge isteme yazısının 17/10/2011'de tebliğ edildiği ancak ibraz olunmadığı, 2007-2008-2009 için 6111 sayılı Kanun uyarınca matrah artırımı yaptığından hakkında inceleme yapılmadığı, anılan mükellefin ... İş Merkezinde toptan elektrik ve otomasyon malzemesi ticareti yaptığı, 13/03/2006'da işe başladığı, açılış yoklamasında işyerinin 37 m² olduğu, 300 TL kira ödediği, şube, depo ve işçisinin olmadığı, işyerinde bir kısım büro malzemeleri bulunduğu, 22/12/2010 tarihinde faal olduğu ancak işçisinin olmadığı, 2006 KDV matrahının 1.039.144,10 TL olduğu, 2006 yılı için Bs bildiriminde bulunmadığı, ancak aynı yıl için diğer mükellefler tarafından Ba bildirimi ile 2.730.719,00 TL'lik alış yapıldığının beyan edildiği, 2010 yılı KDV matrahının 2.523.126,30 TL olduğu, 2010 yılı Bs bildirimi ile 2.065.108,00 TL'lik satış bildiriminde bulunulmasına rağmen diğer mükelleflerce aynı yıl için Ba bildirimi ile 3.273.522,00 TL'lik alış yapıldığının beyan edildiği, 2011 yılı KDV matrahının 986.636,00 TL olduğu, 2011 yılı Bs bildirimi ile 578.321,00 TL'lik satış bildiriminde bulunulmasına rağmen diğer mükelleflerce aynı yıl için Ba bildirimi ile 966.790,00 TL'lik alış yapıldığının beyan edildiği, mükellef tarafından 2010 yılı Ba bildirimi ile 702.900,00 TL'lik alış yapıldığı beyan edilmesine rağmen diğer mükelleflerin Bs bildirimi ile 39.461,00 TL'lik satış yapıldığının beyan edildiği, 2011 yılı Ba bildirimi ile 38.500,00 TL'lik alış yapıldığı beyan edilmesine rağmen diğer mükelleflerin Bs bildirimi ile herhangi bir satış bildiriminde bulunulmadığı, 2006-2010-2011 yılında 4.816.351,00 TL tutarında satışını hiç bildirmediği, 2010 ve 2011 yıllarındaki alış yaptığı mükelleflerden ikisi hakkında vergi tekniği raporu bulunduğu, 2006-2010-2011 yılları katma değer vergisi matrahları ile diğer mükelleflerin Ba bildirimi arasında 2.441.970,00TL fark bulunduğu, aynı zamanda ... Rezistans Elk. San ve Tic. Ltd. Şti.' nin %50 hisseli ortağı olduğu, 2006 ve 2010 yılı gelir vergisi beyannamelerini verdiği, diğerlerini vermediği, geçici vergi beyanlarının 2006, 2010 ve 2011'e ilişkin olduğu, katma değer vergisi beyanlarının da 2006, 2010 ve 2011'e ilişkin olduğu, 5811 sayılı Kanun'a göre matrah arttırımı yapmasına rağmen taksitleri ödemediği, 05/12/2011 tarihi itibariyle toplam 80.489,05 TL vergi borcu olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, özellikle söz konusu mükellefin beyan ettiği matrahlar ve satış tutarları ile diğer mükelleflerce bildirilen alış tutarları arasında büyük uyumsuzluklar bulunduğu, yine alış bildirimleri ile diğer mükelleflerce bildirilen satış bildirimlerinin uyuşmadığı ve satışlarına oranla alışlarının çok düşük olduğu, düzenlediği fatura tutarları kadar iş yapabilecek organizasyon ve kapasiteye sahip olmadığı dikkate alındığında mükellefin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının fatura aldığı ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; mükellefin 04/05/2011 tarihinde inşaat ve elektrik malzemeleri toptan satışı faaliyetine başladığı, 04/05/2011 tarihinde yapılan yoklamada, toptan elektrik ve inşaat malzemeleri satışı ile iştigal ettiği, iş yerinde iki adet masa, iki adet bilgisayar, bir adet yazıcı, bir koltuk takımı, dört sandalye, altı tane dolap, bir buzdolabı ve satışa hazır muhtelif elektrik malzemesinin olduğu, iş yerinin 20 m² olduğu ve 20.000,00 TL değerinde emtia bulunduğu, 18/10/2011 tarihli yoklamada, firmanın aynı adreste elektrik malzemeleri toptan ticareti ile iştigal ettiği, aylık cironun yaklaşık 100.000,00 TL olduğu, işyerinde satışa hazır 50.000,00 TL değerinde malzeme olduğu, şube ve deposunun bulunmadığı, kirasının 300,00 TL olduğu, 04/06/2012 tarihli yoklamada mükellefe ulaşılamadığı, mükellefin faal olduğu dönemde herhangi bir vergi beyanında bulunmadığı, tarh dosyasında defter tasdik bilgilerinin olmadığı, belge basım bilgilerinin mevcut olduğunun tespit edildiği, 2011 yılı KDV matrahları toplamı 2.561.146,00 TL olmasına rağmen diğer mükelleflerce Ba bildirimi ile beyan edilen alış tutarının 20.611.834,00 TL olduğu, 2012 yılı KDV matrahları toplamı 751.765,30 TL olmasına rağmen diğer mükelleflerce Ba bildirimi ile beyan edilen alış tutarının 11.705.258,00 TL olduğu, 2013 yılında herhangi bir matrah veya satış bildirimi bulunmamasına rağmen diğer mükelleflerce Ba bildirimi ile beyan edilen alış tutarının 3.319.343,00 TL olduğu, KDV matrahlarına oranla ödenecek KDV tutarlarının cüzi miktarda çıktığı, faaliyette bulunduğu süreler içerisinde vermiş olduğu beyannameler nedeniyle tahakkuk etmiş vergilerin hiçbirinin ödenmediği tespitlerine yer verilmiştir.
Tüm bu tespitler bir arada değerlendirildiğinde, özellikle mükellefin beyan ettiği satış tutarları ile diğer mükelleflerce bildirilen alış tutarları arasında büyük tutarsızlıklar bulunduğu, düzenlediği faturalar tutarında iş yapabilecek işyeri hacmi ve kapasitesinin bulunmadığı, 2011 yılında yapılan yoklamalarda işyerinde 20.000,00 TL ve 50.000,00 TL civarında emtiası bulunmasına ve şube veya deposu olmamasına rağmen 20.611.834,00 TL'lik fatura düzenlemesinin ticari icaplara uygun olmadığı da dikkate alındığında söz konusu mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimine veya hizmet ifasına dayanmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında ise hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.