Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/3852 Esas 2016/12420 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3852
Karar No: 2016/12420
Karar Tarihi: 22.11.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/3852 Esas 2016/12420 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, çocuklarının okul kayıt ücretlerini ödemediği için alacak tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz etmiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında taraflar arasında bir tüketici işlemi bulunmadığı için genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amacı; her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsamak. Kanun'un tüketici işlemi tanımı; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi kapsamaktadır.
18. Hukuk Dairesi         2016/3852 E.  ,  2016/12420 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında imzalanan eğitim hizmet sözleşmesine göre davalının çocuklarının okulda eğitim gördüğünü ancak kayıt ücretini ödememesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    07.11.2013 tarihinde kabul edilen, 28.11.2013 tarihli 28835 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, "kapsam" başlıklı 2.maddesinde "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar" hükmüne yer verilmiş, Yasanın 3.maddesinin (1.) bendinin (1) alt bendinde, "tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi", aynı maddenin (k) alt bendinde ise, "tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı maddenin (d) alt bendinde "hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu" ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin, başka bir ifade ile bir tüketici işleminin olması gerekir. 6502 sayılı Yasanın 73/1"inci maddesinde; "tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davaların tüketici mahkemelerinde bakılacağı" öngörülmüştür.
    Somut olay değerlendirildiğinde davalının yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davacının satıcı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.