20. Ceza Dairesi 2018/2102 E. , 2018/5543 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki.... 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli ve 2017/137 esas, 2017/472 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/03/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan.... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 01/10/2015 tarihli ve 2015/78161 soruşturma, 2015/1318 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 23/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği,
2... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 05/10/2015 tarihinde... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, ....Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 06/10/2015 tarihli çağrı yazısının şüpheliye 16/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurması üzerine denetim planı hazırlandığı, 29/12/2015 tarihli SAMBA programına mazeretsiz olarak katılmaması nedeniyle uyarıldığı, 12/01/2016 tarihli uyarı yazısının 20/01/2016 tarihinde posta yoluyla ve müdürlükte elden sanığa tebliğ edildiği, uyarıdan sonra 10/08/2016 tarihli seminere katılmaması nedeniyle, müdürlüğün 04/10/2016 tarihli yazısı ile evrakın kapatılarak savcılığa gönderildiği,
3- ....Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 24/02/2017 tarihli ve 2015/78161 soruşturma, 2017/7272 esas sayılı iddianame ile sanık hakkında kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozmaya konu.... 64.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli 2017/137 esas ve 2017/472 sayılı kararı ile; ısrar koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle “kamu davasının durmasına, sanık hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin aynen infazına” karar verildiği, kararın kanun yoluna gidilmeden 08/09/2017 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair ....Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/10/2015 tarihli
./..
ve 2015/78161 soruşturma, 2015/1318 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlâlinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, açılan kamu davası sonucunda, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair ....64. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2017/137 esas, 2017/472 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, ....64. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 kararıyla, ısrar koşulu gerçekleşmediğinden bahisle davanın durmasına dair karar verilmiş ise de, şüpheli hakkında... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/10/2015 tarihli ve 2015/78161 soruşturma, 2015/1318 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun iki haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği,
Somut olayda, 20/10/2015 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, hükümlünün 29/12/2015 tarihindeki SAMBA programına katılmayarak denetim planına uymadığından bahisle 20/01/2016 tarihinde uyarılmasına rağmen hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 10/08/2016 tarihindeki uyku bozuklukları seminerine katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak ....Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu hâlin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca ....64. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2017/137 esas, 2017/472 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli hakkında... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 01/10/2015 tarihli ve 2015/78161 soruşturma, 2015/1318 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için, TCK’nın 191.maddesinin 4.fıkrasında yer alan; “Kişinin erteleme süresi zarfında:
a)Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b)Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması,kabul etmesi veya bulundurması,
c)Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, halinde hakkında kamu davası açılır” hükmü uyarınca maddede sayılan koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir. İncelenen dosyada; ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 06/10/2015 tarihli çağrı yazısının şüpheliye 16/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurması üzerine denetim planı hazırlandığı, 29/12/2015 tarihli SAMBA programına mazeretsiz olarak katılmaması nedeniyle uyarıldığı, 12/01/2016 tarihli uyarı yazısının 20/01/2016 tarihinde posta yoluyla ve müdürlükte elden sanığa tebliğ edildiği, hükümlünün uyarılmasına karşın, belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 10/08/2016 tarihli seminer çalışmasına katılmadığı, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlal ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşıldığından, yerinde olmayan gerekçe ile durma kararı verilmesi kanuna aykırı olmakla birlikte;
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş olup, aynı maddenin 9. fıkrasında
./..
yer alan “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 17. maddesi hükümleri uygulanır” yönlendirmesi gereği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171. maddesi incelendiğinde; ilgili maddenin 2. fıkrasının son cümlesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına, sadece suçtan zarar görenin CMK"nın 173. maddesi hükümlerine göre itiraz edebileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmesi karşısında, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik, TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilerek itiraz hakkı tanınması gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı,
Şüpheli hakkında ....Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 01/10/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedaviye tabi tutulmak suretiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın sanığa 23/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, erteleme ve tedbir kararının infazı için... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne 05/10/2015 tarihinde gönderildiği,... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce, tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı için 10 gün içinde başvuru yapması aksi halde yükümlülüğü ihlal etmiş sayılacağı ihtaratını içerir 06/10/2015 tarihli çağrı yazısının şüpheliye 16/10/2015 tarihinde tebliğ edilerek tedbirin infazı için 20/10/2015 tarihinde işlemlere başlandığı, 29/12/2015 tarihli programına mazeretsiz olarak katılmayan yükümlünün 20/01/2016 tarihinde tebliğ edilen uyarı ihtarına karşın müdürlüğe başvurmaması üzerine ikinci kez yükümlülük ihlali nedeniyle dosyanın kapatılarak ....Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, ....Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 01/10/2015 tarihli kararın şüpheliye tebliğ edilmeden ve itiraz hakkı beklenilmeden, dolayısıyla kesinleşmeden, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına başlanamayacağından Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 06/10/2015 tarihli ihtarlı çağrı kağıdının yükümlüye tebliğ edilmesinin hukukî sonuç doğurmayacağı anlaşılmıştır.
D)Karar: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
1- İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli ve 2017/137 esas, 2017/472 sayılı kararına yönelik, gerekçe yönünden yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE,
28/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.