4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13834 Karar No: 2017/5806 Karar Tarihi: 12.10.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/13834 Esas 2017/5806 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/13834 E. , 2017/5806 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/06/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12. maddesi “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece, yukarıda anılan tarife gereğince davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinden az olamayacağı hususu nazara alınmadan hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalının ( vasinin) diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, 2330 sayılı Kanun uyarınca ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı polis memuru ...’nın davalının haksız eylemi neticesinde yaralandığını, Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonunun 27/10/2011 tarihli kararıyla dava dışı polis memuruna nakdi tazminat ödemesi yapıldığını belirterek, bedelin ödeme tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, nakdi tazminat komisyon kararının verildiği tarihte geçerli gösterge ve katsayılar esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonunun kararında, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayalı olarak çıkartılan yönetmelik gereğince, karar tarihindeki en yüksek Devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz katı tutarı üzerinden sağlık raporunda belirtilen yaralama derecesine göre ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa zarar, haksız eylemin meydana geldiği 04/10/2010 tarihinde gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başladığından tazminatın, haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Olay tarihinden sonra alınmış karar tarihindeki kıstaslara göre belirlenen tazminatın rücuen tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.