Esas No: 2022/681
Karar No: 2022/1699
Karar Tarihi: 18.04.2022
Danıştay 13. Daire 2022/681 Esas 2022/1699 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/681 E. , 2022/1699 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/681
Karar No:2022/1699
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Bakanlığı
VEKİLİ : …
2- MÜDAHALE TALEBİ REDDOLUNAN
(DAVACI YANINDA)
… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
3- MÜDAHİL (DAVALI YANINDA)
… Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİLLER (DAVALI
YANINDA) : - … Turizm Seyahat Acentalığı Ticaret
Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
- … Köyü Muhtarlığı
- … Köyü Muhtarlığı
- … Köyü Muhtarlığı
- … Köyü Muhtarlığı
- … Köyü Muhtarlığı
- … Köyü Muhtarlığı
- … Köyü Muhtarlığı
- … Köyü Muhtarlığı
- … Köyü Muhtarlığı
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Derneği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tarım ve Orman Bakanlığı 8. Bölge Müdürlüğü'nce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca Konya ve Karaman illerinde 01//08/2021 ile 31/03/2021 tarihleri arasında "10 Parti Hâlinde 10 Adet Anadolu Yaban Koyunu ve Yaban Keçisi Acente Kotasının Avlattırılması İşi" ihalesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; Ankara Barosu Başkanlığı'nın davacı dernek yanında davaya katılma istemi hakkında; Avukatlık Kanunu'nun 76. maddesinde sayılan baroların görevleri göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu ihale işleminin iptaline ilişkin olarak açılan işbu davada, davacı Baro tüzel kişiliğinin hak ve menfaatlerinin doğrudan etkilenmediği gibi, avukatlık mesleğine yönelik de herhangi bir etkisinin de olmadığı; öte yandan, anılan Kanun ile barolara verilen "hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak" görevinin ise barolara avukatlık mesleği ile ilgili meşru, güncel ve kişisel alâkası bulunmayan konularda da dava açma imkânı vermeyeceği gibi açılmış olan davalara da müdahil olması sonucunu doğurmayacağından, Ankara Barosu Başkanlığı'nın davacı dernek yanında davaya katılma isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları geçerli bulunmadığı; anılan yaban hayvanlarının, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve Bern Sözleşmesi uyarınca sayılarının neslin devamına yetecek düzeye çıkarılması, sayıların yeterli düzeyde bulunması durumunda ise bu durumun sürdürülmesinin temin edilmesi gerektiği; bu durumu destekler yönde, davalı idare tarafından hazırlanan koruma altına alınan hayvanlar listesinde uyuşmazlık konusu ihalede yer alan yaban hayvanlarının da yer aldığı, her ne kadar davalı idarece söz konusu yaban hayvanlarının listede "av turizmi hariç" ibaresiyle yer aldığı ve yaban keçisinin Bern Sözleşmesi'nin II no'lu eki listede bulunmasına rağmen ülkemiz tarafından ihtirazî kayıt konulan listede de yer aldığı, Anadolu Yaban Koyununun ise Bern sözleşmesi ekinde yer almadığı bu nedenle anılan yaban hayvanlarının av kapsamına alınabileceği belirtilmiş ise de, yapılacak uygulamalar ile ortaya çıkacak muhtemel sonuçlar dikkate alındığında faaliyetin kapsamlı, teknik, somut ve bilimsel verilere dayanarak yapılan analizler kapsamında gerçekleştirilmesinin gerektiği;
Dava konusu av ihalesine konu 3500 hektarlık alanın, Bozdağ Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içindeki Üretme İstasyonu olduğu, buralarda ancak av ve yaban hayvanlarının çoğaldığı ve zararlı olduğu hâllerde avlanmaya Bakanlıkça izin verilebileceği, bu sahalardaki hedef tür veya türlerin, alanın taşıma kapasitesine ulaşıncaya kadar avlanmanlarının yasak olduğu ancak bireylerde genetik deformasyon, eşey oranları ve yaş dikkate alınarak Genel Müdürlüğün belirleyeceği esaslara göre bu alanlarda taşıma kapasitesine ulaşmadan av yaptırılabileceği, davalı idare tarafından Anadolu Yaban Koyunu ile Yaban Keçisinin zararlı olduğuna ilişkin olarak alınmış bir kararın bulunmadığı, Bozdağ Yaban Hayatı Geliştirme Sahası için avlanma planının yapılmadığı, ihale dokümanında ve av talimatında davalı idarenin öne sürdüğü av hayvanlarından hasta olan, genetik deformasyona uğramış, eşey oranları vb. gibi hayvanların avlattırılacağına ilişkin bir belirlemenin bulunmadığı; davalı idare tarafından ihale sonrası hazırlattırılan Av Turizmi Kapsamında Anadolu Yaban Koyununun Hasadının Değerlendirmesi Raporu'nda, Bozdağ Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Üretme İstasyonu için 2021-2022 av yılı yedi yaş üzeri erkek sürdürülebilir hasat miktarı olarak "üç adet" kotanın uygun olacağının belirlendiği, söz konusu hasat raporunda dahi davalı idarenin ihaleye çıktığı beş adet erkek birey avlattırılmasının uygun olmadığı, ancak üç adet erkek yaban koyununun avlattırılabileceğinin belirtildiği Karaman ili, Karadağ Devlet Avlağında "bir adet" kotanın uygun olduğu belirtilmiş olmasına rağmen dava konusu ihalelerde "iki adet" yedi yaş ve üzeri erkek Anadolu Yaban Koyunu için kota belirlenerek ihaleye çıkıldığı; Av Turizmi Kapsamında Yaban Keçisinin Hasadının Değerlendirmesi Raporu'nda, Karaman ili, Nunu Vadisi Devlet Avlağı (DA) için 2021-2022 av yılı sekiz yaş üzeri erkek sürdürülebilir hasat miktarı olarak "kota altı" olarak değerlendirilmesine rağmen, dava konusu ihalelerde iki adet sekiz yaş ve üzeri erkek yaban keçinin av turizmi kotası olarak belirlenerek ihaleye çıkıldığı, Karaman iline ait av ve yaban hayvanları için en son 2019 yılında envanter çalışmalarının yapıldığı, yapılan envanter sonuç raporlarında da avlanmanın yapılacağı toplam alanın miktarı, sahada serbestçe otlattırılan çiftlik hayvanlarının sayısı, avlattırılacak tür ile beslenen yırtıcıların yoğunluğu, avlattırılacak türün sahadaki toplam hayvan sayısı, tarım alanları, göl, gölet ve yerleşim alanları gibi avlattırılacak türün kullanmayacağı alanların çıkarılması ile hesaplanan türün saha kullanım toplam alanı, hayvan sayısının yoğunluğu, toplamda erkek, dişi ve yavruların sayısı, genetik deformasyon görülen (evcil hayvanlarla çiftleşme sonucu oluşan melezlerin sayısı), üreme yeteneği düşük hayvanların sayısı gibi bilgilerin belirlenmesi gerekirken sadece niceliksel olarak sayı tespitinin yapıldığı, avlanmanın gerekliliğine, gerekli ise neden gerekli olduğuna ilişkin herhangi bir bilimsel sentez ya da analiz yapılmadığı, söz konusu kotaların her yıl için bilimsel analiz ve sentez çalışmalarıyla belirlenerek, avlattırılacak hayvanların neslinin devamı açısından yeterli olup olmadığı noktasında araştırma yapılması gerekirken ihaleye çıkılmadan önce böyle bir çalışmanın yapılmadığı;
Bozdağ Yaban Hayatını Geliştirme Sahası Üretme İstasyonunda çıkılan avlanma ihalesine anılan sahanın hukuki satüsü gereği sahadaki av ve yaban hayvanlarının çoğaldığı ve zararlı olduğu noktasındaki bilimsel tespitten sonra anılan hayvanların avlanmasına izin verilebileceği, ancak davalı idarece avlanmasına izin verilen hayvanların hasta hayvanlar değil yedi yaş ve üzeri erkek bireyler olduğu, ayrıca sahanın taşıma kapasitesinin belirlenerek taşıma kapasitesini aşması durumunda avlanma planı dahilinde avlanmaya izin verilebilecek olmasına rağman anılan sahanın taşıma kapasitesi ve avlanma planı yapılmaksızın ihaleye çıkıldığı, yine dava konusu avlanma ihalesine çıkılan tüm sahalar açısından ise yaban hayvanlarının sayılarına, avlanacakları sahalara ve avlanmanın muhtemel sonuçlarına ilişkin olarak davalı idare tarafından bilimsel, somut, kapsamlı araştırma ve tespitler yapılmadan gerçekleştirilen dava konusu ihalelerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, öncelikle usûle ilişkin olarak davacının davayı açmakta hukukî menfaatinin bulunmadığı, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği; davanın süresinde açılmadığı, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği; esasa ilişkin olarak, avlanma ve avlattırma işinin 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu kapsamında yapıldığı, avlanma işinin koruyucu veterinerlik vazifesi gördüğü, yaban hayvanı popülasyonunun olması gereken seviyelerde tutulması gerektiği, ava konu türlerin neslinin tükenmekte olan türlerden olmadığı, Türkiye'nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi'nde yaban keçisi avı için çekince koyduğu, avlanmanın doğal dengeyi bozmasının söz konusu olmadığı, doğal dengenin sağlanmasında regülatör görevi gördüğü ileri sürülmektedir.
Davalı yanında müdahil … Turizmi Ltd. Şti. tarafından, usûle ilişkin olarak davacının dava konusu ihalenin iptali hususunda hukukî menfaatinin bulunmadığı; esasa ilişkin olarak ise, güvenlik ve denetleme çalışmaları belirlenen av sahalarında yanlış ve tehlikeli avlanmanın önüne geçilerek kaçak avcılık faaliyetlerinin de engellendiği, Tarım ve Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan envanter çalışmaları ile Av Turizmi Uygulama Talimatı'nda belirlenen kotalar üzerinde bilimsel inceleme yapıldığı ileri sürülmektedir.
Ankara Barosu Başkanlığı tarafından, iptali istenilen idari işlemin yaban hayvanlarının yaşam hakkına ilişkin ve aynı zamanda çevresel etkilere sahip olduğu, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddelerinde yer alan "hukukun üstünlüğü ve insan haklarını savunma, koruma ve bu kavramlara işlerlik kazandırma" düzenlemeleri nedeniyle, bir kamu savunucusu görevi de üstlenen baroların uzun yıllardan beri insan hakları, çevre ve kent hakları, bazı anayasal düzenlemelerin ihlâli gibi konularda açılmış davalara müdahil olarak katılma hakları olduğu, bu nedenle müdahale taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dernek iç tüzüğünden anlaşılacağı üzere ehliyetli oldukları, davanın süresinde açıldığı; mevzuat kapsamında haklarında zararlı kararı alınmadan avlatılamayacak hayvanların ihaleye konu edildiği, av dışı yöntemler tüketilmeden doğrudan av ihalesi yoluna başvurulduğu, nesli tehlike altındaki hayvanların maddî kazanç gerekçesiyle avlanmalarında kamu yararı bulunmadığı, hayvan nüfusların somut ve bilimsel şekilde değerlendirilmediği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı idarenin duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının, davalı yanında müdahilin ve Ankara Barosu Başkanlığı'nın temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara davalı yanında müdahillere ve Ankara Barosu Başkanlığı'na iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.