Esas No: 2018/309
Karar No: 2022/2582
Karar Tarihi: 18.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/309 Esas 2022/2582 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/309 E. , 2022/2582 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/309
Karar No : 2022/2582
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2011/2,3 ve 5. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı Beylikdüzü Vergi Dairesi mükellefi ... İnşaat Tesisat Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin faturaların sahte olduğunu ortaya koymada yeterli olmadığı anlaşıldığından vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen ... İnşaat Tesisat Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporunda özetle; mükellefin ikamet amaçlı binaların inşaatı faaliyeti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, defter tasdik bilgisinin olmadığı, 2010, 2011 ve 2012 yılları kurumlar vergisi beyannamelerini vermediği, 2012/Aralık döneminden sonra katma değer vergisi beyannamelerini vermediği, 523.208,03 TL vergi borcu olduğu, 11/10/2011 tarihli yoklamada; mükellefin faaliyetinin olmadığı, yaklaşık 2 yıl önce adresten ayrıldığı, başka bir mükellefin adreste faaliyet gösterdiği, 13/02/2012 tarihli yoklamada; mükellefin faaliyetinin olmadığı ve 2011 Mayıs ayından itibaren adreste başka bir mükellefin faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği, defter ve belge isteme yazısının mükellefe tebliğ edilemediği, 2010 yılı katma değer vergisi matrahının 9.692.373,72 TL beyan edildiği, Bs formu ile bildirilen tutarın 6.356.363,00 TL olduğu, karşı firmalar tarafından ise 8.180.552,00 TL beyan ediliği, 2011 yılı katma değer vergisi matrahının 29.679.718,48 TL olduğu, Bs formu ile bildirilen tutarın 21.385.910,00 TL olduğu, karşı firmalar tarafından 20.744.418,00 TL beyan edildiği, mükellefin 2010 yılında Ba formu ile 6.290.655,00 TL mal alışı beyan etmesine rağmen karşı firmalarca mükellefe Bs formları ile toplam 211.194,00 TL mal ve hizmet satıldığının bildirildiği, mükellefin 2011 yılında Ba formu ile 6.049.482,00 TL mal alışı beyan etmesine rağmen karşı firmalarca mükellefe Bs formları ile yapılan bildirimin bulunmadığı, 2010 ve 2011 yıllarında alımda bulunduğu firmaların bir çoğu hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları bulunduğu, 2010 yılı muhtasar beyannamelerle 2-3 işçi çalıştığının bildirildiği, 2011 yılında ise 31 ila 49 işçi beyan edildiği fakat 2008 Mayıs ayından itibaren Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen işçi bulunmadığı, bu tespitlerden hareketle mükellefin düzenlediği tüm faturaların komisyon karşılığında düzenlenen sahte faturalar olduğu sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan tespitlerin bir arada değerlendirilmesinden; mükellefin işyerinde yapılan yoklamalarda, beyan edilen yüksek ciroları elde edebilecek iş yeri kapasitesi, çalışanı, emtiası, araç, gereç ve donanmı bulunmadığı, kısa sürede yüksek tutarlı ciro beyan eden mükellefin, işyeri adresini faaliyetine son vererek terk ettiği, şirkete ve yöneticisine adreslerinde ulaşılamadığı, ödenmesi gereken yüksek tutarda vergi borcu bulunduğu, mal aldığı firmaların çoğu hakkında sahte belge düzenlemek amacıyla kurulmuş firmalar olduğu yönünde vergi tekniği raporlarının olduğu, mükellef ile karşı taraf Ba-Bs formları arasında ciddi uyumsuzluklar bulunduğu, vergisel ödevlerini büyük ölçüde yerine getirmediği, muhtasar beyanlarında 2010 ile 2011 dönemlerinde 2 ila 49 işçi beyan edilmesine karşın Sosyal Güvenlik Kurumuna sigortalı işe giriş ve ayrılış bildiriminde bulunulmadığı hususları göz önüne alındığında, ... İnşaat Tesisat Makina San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından, davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığına dayanmadığı anlaşıldığından, Vergi Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 18/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu vergi dava dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile vergi dava dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.