16. Ceza Dairesi 2020/2325 E. , 2021/3330 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
..., ...; 08.03.2017,
... 17.03.2017
..., ..., ..., ..., ..., 16.03.2017
... 24.02.2017
Hüküm : ..., ..., ...,..., ..., ... hakkında; 5237
sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1,
TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri uyarınca
hapis cezasına mahkumiyet,
..., ... hakkında Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2018 gün ve 2017/234 (E) ve 2018/291(K) sayılı hükümlerinin CMK"nın 280. maddesi 2. fıkrası uyarınca kaldırılarak, TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3- 5/1, TCK"nın 221/4- son-62/1, 221/5, 53, 58/9, 63 51, 51/3 maddeleri uyarınca erteleme
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ...’in duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I. Sanıklar; ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde İlk Derece Mahkemesince ... ve ... belirlenen cezanın 2 yıl 6 aydan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına indirilmesi hukuka aykırı ise de; anılan uygulamanın sanıklar lehine olması ve aleyhe temyiz de bulunmaması hususları gözetilerek CMK"nın 290/1 maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen iş bu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamıştır
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... müdafileri, ... ve müdafii, ... ve müdafii, ... ve müdafii, ... ve müdafii temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II. Sanık ... hakkında; verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1. Dairemizin 20.02.2018 tarih ve 2017/3618 Esas 2018/705 sayılı kararı ile "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğu"nun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın üzerine kayıtlı bulunan hatlar bakımından ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ByLock “Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”nın dosyaya getirtilmesi, değerlendirme ve tespit tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınarak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Sanık ile ilgili UYAP"ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak herhangi bir şüpheli beyanı bulunup bulunmadığı var ise getirtilip duruşmada sanık ve müdafiine okunup CMK 217. maddesi uyarınca diyeceklerinin sorulduktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi,
3. Bank Asya hesap hareketlerine ilişkin dökümün ayrıntı içermemesi dikkate alındığında, hesap açılış tarihinden itibaren Bank Asya hesap hareketleri dökümünün dosyaya getirtilip örgüt liderinin talimatı üzerine katılım hesabı açma ve mevduat artışı gibi mutad dışına çıkan hesap hareketi bulunup bulunmadığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, ... ve müdafiinin, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Rize Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.