16. Hukuk Dairesi 2018/1701 E. , 2021/3380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek; doğru sonuca varılabilmesi için taşınmazlar başında, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tarafların dayandıkları senetlerde imzası bulunan tüm senet tanıkları ve tespit bilirkişilerinin katılımı ile keşif yapılması; satış senetleri uygulanarak yerel bilirkişiler, tanıklar ve senet tanıklarından, senetler gereğince zilyetliğin müşterek muris tarafından davalı yanlara devredilip devredilmediği, muris Halil ile davalıların ölene dek aynı evde oturup oturmadıkları, bu nedenle taşınmazları birlikte kullanıp kullanmadıkları, 06.01.1975 tarihli satış senedinin geçersizliği halinde murisin ölümünden sonra terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim ve anlaşma senetleri ile davacının taşınmazlara karşılık başka taşınmaz alıp almadığı hususlarının sorularak saptanması; senetlerin kapsamlarının, geçerliliklerinin ve hukuki değerlerinin kesin olarak belirlenmesi; beyanlar arasındaki çelişkinin yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 157 ada 23, 271 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için ilamın gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında murisin sağlığında 06.01.1975 tarihli senet ile çekişmeli taşınmazları davalı yanlara satarak zilyetliği devredip etmediği hususunda araştırma yapılması gereğine değinildiği halde, senet tanıklarının tamamı dinlenmek suretiyle senedin içeriği araştırılmamış; ayrıca senedin içeriği ve zilyetliğin devri hususunda keşif sırasında beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıkların, uyuşmazlığın çözümüne elverişli olmayan ve maddi olaylara dayanmayan beyanlarına itibar edilmiş; öte yandan bozma ilamında açıkça 06.01.1975 tarihli satış senedinin geçersiz bulunması halinde murisin ölümünden sonra terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, dosya arasında yer alan taksim ve anlaşma senetleri uyarınca davacının çekişmeli taşınmazlara karşılık terekeden başka taşınmaz alıp almadığı hususlarında araştırma yapılması gereğine değinilmesine karşın; kök muris Halil mirasçıları tarafından yöntemince terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, davacının dosya arasında yer alan senetlere dayalı olarak çekişmeli taşınmazlara karşılık başkaca bir yer alıp almadığı hususunda senet içerikleri de denetlenmek suretiyle somut verilere dayalı detaylı bilgi alınmadan karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece çekişmeli taşınmazların başında, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, dosya arasında bulunan senetlerde imzası bulunan ve halen hayatta olan tüm senet tanıkları ile tespit bilirkişileri ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında öncelikle dosya arasında yer alan 06.01.1975 tarihli satış senedi uygulanarak yerel bilirkişiler, tanıklar ve senet tanıklarından murisin sağlığında senedin yapıldığı tarihten, murisin ölüm tarihine kadar çekişmeli taşınmazların kim tarafından kullanıldığı, muris tarafından çekişmeli taşınmazlar davalılara satılarak zilyetliklerinin fiilen devredilip edilmediği, zilyetliğin hangi tarihten beri, hangi nedenle kimde olduğu ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; 06.01.1975 tarihli satış senedinin geçersiz olduğunun anlaşılması halinde, murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayanlar var ise bunların temsil edilip edilmedikleri ya da sonradan taksime icazet verip vermedikleri, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, kim ya da kimler tarafından ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı, dosya arasında yer alan taksim ve anlaşma senetleri ile davacının çekişmeli taşınmazlara karşılık başka taşınmaz alıp almadığı hususları sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, senetlerin kapsamları, geçerlilikleri ve hukuki değerleri kesin olarak belirlenmeli, beyanlar çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; taksime ve senetlerin içeriğine dair beyanlar, dosyaya getirtilecek olan murise ve mirasçılarına ait taşınmazların tutanakları ve tapu kayıtları ile denetlenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.