Esas No: 2018/4003
Karar No: 2022/2578
Karar Tarihi: 18.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/4003 Esas 2022/2578 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/4003 E. , 2022/2578 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4003
Karar No : 2022/2578
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- ...Isı Yalıtım ve Yapı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. ...
2- ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına yasal defter ve belgelerini ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi inceleme raporuna istinaden katma değer vergisi indirimlerinin reddi ile raporda belirtilen 2010 yılına ilişkin düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi inceleme raporuna istinaden 2010/Aralık döneminden 2011/Ocak dönemine devreden katma değer vergisi indiriminin azaltılması suretiyle tekerrür hükümleri uygulanarak resen tarh edilen 2011/2,3,4,5,6,7,8,9,10 ve 11. dönemleri üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; defter belge isteme yazısının davacı şirket müdürüne usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, herhangi mücbir sebebin varlığı ileri sürülmeksizin defter ve belgelerin ibraz edilmediği anlaşıldığından katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan üç kat cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan 2010/Aralık döneminden 2011/Ocak dönemine devreden katma değer vergisi indiriminin azaltılması suretiyle yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamelerin davacı şirket müdürüne usulüne uygun tebliğ edilerek kesinleştiği görüldüğünden 2010/Aralık döneminden 2011/Ocak dönemine devreden katma değer vergisi indiriminin azaltılması suretiyle tarh edilen üç kat cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, tarhiyatının tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle arttırılan kısmına gelince; 2010/10 dönemi beyannameye istinaden kesilen ve 2011 yılında tebliğ edilen vergi ziyaı cezalarının dava konusu dönemler için kesilen vergi ziyaı cezalarının tekerrüre esas alındığı anlaşıldığından 213 sayılı Kanun'un 339.maddesi uyarınca tekerrüre bağlı ceza, en erken 2011 yılında kesinleşeceğinden ve yine en erken ancak 2012 yılı itibariyle işlenecek fiiller için uygulanabileceğinden, 2011 dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarının, tekerrür nedeniyle artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tarafların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, defter belge isteme yazısının şirket adresinde faaliyetine devam ederken şirket müdürüne tebliğinin hukuka aykırı olduğu, bu haliyle defter belge isteme yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, kullanılan tüm faturalar ile faturaları teyit eden belgelerin, resmi kayıtların düzen içinde olduğu, faturaların sahih olduğu, defter ve belgelerin, ödeme dekontlarının, havalelerin, makbuzların, vergi tahakkuk fişlerinin mahkemeye ibraz edildiği, alımların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığı belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacı temyiz isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi ve davalı temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar kararın 2010/Aralık döneminden 2011/Ocak dönemine devreden katma değer vergisi indiriminin azaltılması suretiyle tarh edilen katma değer vergisine ilişkin kısmı ile tekerrür hükümlerine dair kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde "re'sen vergi tarhı" tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde, bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği açıklanmıştır. Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme halinin, re'sen takdir sebebi sayılacağı kuşkusuzdur.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanun'un 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır.
Bu düzenlemeler nedeniyle emtia veya hizmet alışını temsil eden fatura veya yerine geçen belgenin yasal defterlere usulüne uygun olarak kaydedilmesi ve bu belgelerde katma değer vergisinin ayrıca gösterilmesi, katma değer vergisi indirimi yapılabilmesinin ön koşullarıdır. Bu ön koşulların varlığının, sözü edilen defter ve belgelerin ibrazı ve incelenmesiyle saptanabileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2011 takvim yılı hesap ve işlemlerinin sahte fatura kullanma yönünden incelenmesinin istenildiği, defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilerek 15 günlük ibraz süresi tanındığı, ancak belirtilen süre içinde davacı tarafından yasal defter ve belgelerin ibraz edilmediği, defter ve belgelerin herhangi bir mücbir sebep ileri sürmeksizin ibraz edilmediğinden hareketle davacının ihtilaflı yıl katma değer vergisi indirimlerinin tamamının reddedilmesine istinaden beyan tablosunun yeniden düzenlendiği, yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı önerildiği, akabinde dava konusu ihbarnameler ile davacı adına tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları yapılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararıyla; davacılar tarafından, mücbir sebep olmaksızın inceleme elemanına ibraz edilmeyen yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi dairesinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, oluşan içtihat aykırılığının bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacı adına 2011 yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2011/2,3,4,5,6,7,8,9,10 ve 11. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin iptalinin istenildiği, davacı tarafından dosyaya sunulan dilekçe eklerinde 2011 yılı defter ve belgelerin bir kısmının mahkemeye ibraz edildiği, her ne kadar Vergi Dava Dairesince verilen kararda; mücbir sebep olmaksızın defter ve belgeler incelemeye ibraz edilmediğinden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış ise de, bu haliyle hukuki ihtilafın ''defter ve belge ibraz etmeme'' fiili yönünden yukarıda belirtilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı da dikkate alınarak değerlendirme yapılmak suretiyle sonuçlandırılması gerektiğinden Vergi Dava Dairesi kararının buna ilişkin kısmında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, 2010/Aralık döneminden 2011/Ocak dönemine devreden katma değer vergisi indiriminin azaltılması suretiyle resen tarh edilen katma değer vergisine ilişkin kısmı ile tekerrüre ilişkin kısmının oy birliğiyle ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının, defter ve belge ibraz edilmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmının oy birliğiyle BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve ... TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.