Esas No: 2022/2245
Karar No: 2022/2624
Karar Tarihi: 18.04.2022
Danıştay 4. Daire 2022/2245 Esas 2022/2624 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/2245 E. , 2022/2624 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/2245
Karar No : 2022/2624
DAVACI : … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
( … Başkanlığı) …
DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından, 19 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in iptali istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde, idarî davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idarî işlemin yazılı bildirim tarihinin, tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın gösterileceği, dava dilekçelerinin ve bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı, 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçelerinin, görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ise, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti hâlinde yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği kurala bağlanmıştır.
Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca iptali istenen idarî işlemle sınırlı olarak mahkemelerce inceleme yapılması gerekmekte olup, talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte açık, belirli ve somut olması gerektiği kuşkusuzdur.
Öte yandan, düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarında, idarî işlemin unsurları açısından hukuka aykırılık bulunduğu iddiasıyla düzenleyici işlemin tamamının iptali istenebileceği gibi, düzenleyici işlemin belirli kısımlarının, maddelerinin, fıkralarının, bentlerinin , ibarelerinin veya sözcüklerinin iptalinin istenebilmesi de mümkündür. Ancak, her durumda iptali istenen kısımların açıkça belirtilmesi ve bu kısımların davacının menfaatini nasıl etkilediğinin gerekçelendirilerek açıkça ortaya konulması gerekmektedir.
Bu kapsamda dava dilekçesi incelendiğinde, dilekçenin dava konusu ile sonuç ve istem kısımlarında, 7352 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 14. maddede yer alan düzenlemelere ilişkin açıklamalara yer verilen, 19 Seri No'lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in tamamının iptali istenilmesine rağmen dilekçenin açıklamalar kısmı incelendiğinde, davacı itirazlarının daha çok iptali istenilen tebliğin "40.3.1.1. Yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarına ilişkin istisna" başlığı altında 2. paragrafta yer alan "...Ancak, istisnaya konu edilecek kur farkı gelirinin tespitine münhasır olmak üzere, dönem içi döviz çıkışlarında ve istisna tutarının hesaplanmasında ilgili hesaba giriş sırasının esas alınması gerekmektedir." şeklindeki düzenlemeye yönelik olduğu dikkate alındığında davacı tarafından 19 seri No'lu "Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"in tamamının mı yoksa Tebliğ'in bazı kısımlarının mı iptalinin istenildiği hususu açıkca belirtilmediğinden istemin ne olduğunun açıkca belirtilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, bahse konu Tebliğin tamamının mı yoksa bazı maddelerinin, bölümlerinin, kısımlarının, başlıklarının, ibarelerinin veya sözcüklerinin mi iptalinin istenildiğinin açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde ortaya konulması, bu kısımların hangi yönlerden hukuka aykırı olduğunun ve davacının menfaatini ne şekilde ihlȃl ettiğinin açıklanması suretiyle karşı taraf sayısından bir fazla düzenlenerek imzalanmış dilekçelerle yeniden dava açılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bu Kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz (30) gün içerisinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenmek ve yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmak suretiyle, harç yatırılmaksızın yeniden dava açmakta serbest olmak üzere DİLEKÇENİN REDDİNE,
2. Dava dilekçesinin bir örneğinin davacıya iadesine,
3. Aynı Kanunun 15. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre, yeniden verilen dilekçede de aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde, davanın reddedileceğinin davacıya bildirilmesine,
4. Dava yenilenmediği takdirde artan yargılama giderinin davacıya iadesine, 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.