8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/649 Karar No: 2015/4609 Karar Tarihi: 19.02.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/649 Esas 2015/4609 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/649 E. , 2015/4609 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, takip dayanağı ilamda alacaklının, kendisini vekil olarak Av. ... ile temsil ettirdiği halde icra emrinin ilamda vekil olarak görünmeyen ve icra dosyasında da vekaletnamesi sunulu olmayan Av. ... tarafından gönderildiğini ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiş, Mahkemece yetkili vekil ..."ın talebi üzerine yeniden icra emri gönderildiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı ve İBK ve HGK"nun 17.03.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı gereğince; her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. 6100 sayılı HMK’nun 114/f maddesi uyarınca vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması dava şartlarındandır. HMK’nun 115/1 maddesi uyarınca Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi"ne başvurusu icra takibinin yetkisiz vekil tarafından başlatıldığı iddiası ile takibin iptali talebine ilişkindir İlamda vekil sıfatı olmayan avukat, ilamların icrası yolu ile takibe başlamış, örnek 4-5 nolu icra emrinin tebliği yapıldıktan sonra dosyada vekaleti bulunan ilamda ... vekili olan Av. ... 29.08.2014 tarihli başvurusu ile takibi düzeltip kendi adı ile yeniden çıkarılmasını sağlamıştır. Bu durumda önceki icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.