17. Hukuk Dairesi 2016/4372 E. , 2019/2551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.03.2019 Salı günü davacı ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ..."ın kredi borcu bulunduğunu, aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin sonuçsuz kaldığını, adına kayıtlı ... Mah. 1374 Ada, 25 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan D Blok, 10 nolu bağımsız bölüm sayılı dairenin diğer davalı küçük oğlu ..."a rücü şartlı bağış yapılmasının muvaazalı olarak kredi borcunu ödememe kastıyla yapıldığından bahisle tasarrufun iptali ile icra dosyasından cebri icra yetkisi verilmesi dava ve talep edilmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde davalılardan ... ile (küçük davalı ..."ın annesi olan)... 3. Aile Mah. 2011/336 Esas, 2011/304 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını ve boşanma ilamı gereğince davalı ..."ın ortak çocukları küçük ..."a devredildiğini, muvaazalı bir işlem olmadığını beyan ederek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ..."ın davaya cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ... ile dava dışı ... ün boşandığını, boşanma protokolüne göre dava konusu gayrımenkulün rücü şartı ile davalı ... "a devredilmesinin kabul edildiğini, boşanma protokolünün 14.04.2011 tarihinde yapıldığı, takibin dayanağının ise 14.09.2011 tarihli kredi genel sözleşmesine dayalı senet olduğu, boşanma sonrasında davalı borçlunun dava dışı başka bir şahısla evlendiği ve ondan da bir çocuğunun olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde ortada muvazaalı bir boşanma davası olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davalı borçlu ..."ın dava konusu borcunun doğumundan sonra adına kayıtlı gayrımenkulü dava dışı ... ile anlaşmalı boşanması sonucunda davalı oğlu ..."a rücu şartlı hibe adı altında tapuda devrettiği, mahkemece davalı borçlu ile dava dışı ... arasındaki boşanmanın gerçek bir boşanma davası olduğu, muvazaa olmadığı, dava dışı hale ile davalı borçlu arasında gerçek bir husumet olduğu, davalı borçlunun davalı oğlu ..."a karşı hakaret ve tehdit suçunu işlediği gerekçesi ile aleyhine ceza davası açıldığı, ceza davası sonucunda beraat kararı verilmişse de dava dışı hale tarafından davalı ... a velayeten temyiz yoluna başvurduğu, davalı borçlu aleyhine aile mahkemesinden koruma kararı aldırıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de dosya kapsamına göre varılan sonuç doğru görülmemiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu borcun 14.09.2011 tarihinde doğduğu, boşanma davasının ise 19.04.2011 tarihinde kesinleşmesine rağmen davalılar arasındaki tasarrufun 30.11.2011 tarihinde yapıldığı, gerekçeye konu hakaret ve tehdit suçunun tasarruf tarihinden sonra 04/02/2012 tarihinde meydana geldiği, ... 7. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/107 E sayılı dosyası ile görülen davanın 26.06.2013 tarihinde karara çıktığı, hususu değerlendirilmeksizin taraflar arasında muvazaa olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.