11. Ceza Dairesi 2017/4216 E. , 2018/1874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, yalan beyanda bulunmak
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ... ... ..., ..., ..., ..., ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan; mahkumiyet
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Necmedin Tanko haklarında; yalan beyanda bulunmak suçundan; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
A) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ... hakkında resmi belgesinde düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde,
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanıkların vaki temyiz istemlerinin, CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek gereğinin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
B) Sanıklar ..., ..., ..., ... ... ..., ..., ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii ile diğer sanıkların; sanıklar ..., ... ve ... yönünden ise Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
1) Olay tarihinde, kadastro teknisyeni ..., ... Köyü muhtarı ..., muhtar vekili ... ile kadastro çalışmalarında görevli bilirkişiler..., ..., ..., ... ve ... hakkında, gerçeğe aykırı kadastro tutanakları düzenledikleri iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanıkların sahtecilik kastıyla hareket ettiklerine ilişkin kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak; suç konusu taşınmazlarla ilgili kadastro tespitinin iptali konusunda kadastro mahkemesi"ne hazine tarafından dava açılıp açılmadığının, açılmış ise sonucunun araştırılması,hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise kararların onaylı örneklerinin getirtilmesi, sonucuna göre sanıkların eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hükümler kurulması,
2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafii ve diğer sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 01.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.