12. Hukuk Dairesi 2016/31230 E. , 2018/4145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu ..."ın icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı bonoyu ... ... Ltd. Şti."nin yetkilisi olarak imzaladığını, aval iradesi bulunmayıp avalist kısmındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını istediği, mahkemece, alınan bilirkişi raporunda, açığa atılan imzanın muteriz borçluya ait olduğu belirlendiğinden ve açığa atılan her imzanın aval sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
TTK"nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" içermesi zorunludur. Anılan maddede, sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK"nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun"un 678. maddesi gereğince; şirket yetkilisinin, şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza, bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun"un 701 ve 702. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir.
Senedin, keşideci bölümünde, şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda, imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirket adına, açığa atılan diğer imzanın da, imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Her iki imzanın kaşe dışında olması halinde de, birisinin şirket adına, diğerinin de aval olarak atıldığının kabulü gerekir. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için, keşidecinin tek imzası yeterli olup; birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için, keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından, şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK. nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).
Somut olayda, takibe konu bonoda, düzenleyen olarak ... ... Ltd. Şti."nin yazılı olduğu, senedin, muteriz borçlu şirket yetkilisinin şirket kaşesi üzerine attığı imzası ile keşide edildiği, ancak açıkta bulunan imzanın şirket yetkilisince inkar edildiği anlaşıldığından, adı geçenin açıkta bulunan ikinci imzasının aval olarak atıldığının ve dolayısıyla muteriz borçlu ..."ın borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü için, yapılacak imza incelemesi ile açıktaki imzanın muteriz borçluya ait olduğunun belirlenmesi zorunludur.
Mahkemece hükme esas alınan 18.3.2016 havale tarihli bilirkişi raporunun incelnemsinde; inceleme konusu senet üzerinde bulunan üç adet imzadan kaşe basım izi üzerinde sol tarafta ve kaşe basım izinin altında bulunan imzaların ...eli ürünü olduğu, kaşe basım izi üzerinde sağ tarafta bulunan imzanın ise ..."ın eli ürünü olduğu belirlenmiş olup, muteriz borçlu şirket yetkilisi ..."ın sorumluluğunun ancak açıktaki imza ile olacağı ve açıktaki imzaya da itirazı bulunup, alınan raporla bu imzanın adı geçene ait olmadığının tespit edilmiş olduğu nazara alındığında, mahkemece, borçlu ..."ın itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.