Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6698 Esas 2020/5356 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6698
Karar No: 2020/5356
Karar Tarihi: 10.06.2020

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6698 Esas 2020/5356 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2018/6698 E.  ,  2020/5356 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    01/07/2016 gün ve 6723 sayılı Kanun’la değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 305 ve 310. maddeleri uyarınca, Yargıtay incelemesinden geçen dosyalar için temyiz süresinin tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olmasına rağmen, mahkeme tarafından temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi ve bu durumun sanık açısından yanıltmaya yol açması nedeniyle, sanığın 7 günlük yasal süre geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek; sanığın duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan ceza miktarına nazaran, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek ve sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Katılanın yurtdışına işçi olarak gitmek için sanık ... ile irtibat kurduğu, sanık ..."ın kargo ile pasaportunu göndermesi halinde kendisini Rusya"ya işçi olarak göndereceğini vadetmesi üzerine, katılanın pasaportunu kargo ile sanığa gönderdiği ancak sanığın katılanı yurtdışına göndermediği gibi pasaportunu da iade etmediği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
    Sanığın aşamalarda, ... adında bir kişinin kendisinden de Rusya’da çalışabilmesi için nüfus cüzdanını istediğini, kendisinin de kargo ile gönderdiğini, daha sonra yoğun ısrarları sonucu kimliğini geri gönderdiğini, ancak bu tarihten sonra ...’ın, kimliğini kullanarak GSM hattı aldığını ve insanları dolandırdığını; katılan tarafından pasaportunun kargo ile gönderildiğine ilişkin teslim belgesinde sanığın adı ve imzası bulunmakta ise de, sanığın kimlik bilgilerinin kullanıldığı iddiası karşısında, kimliğini kullandığını iddia ettiği ...’ın kovuşturma aşamasında tanık olarak beyanının alınmadığı, kargo teslim belgesi üzerindeki yazı ve imzaların sanığa ya da ...’a ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı anlaşılmakla, sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesinde beyan ettiği cep telefonu numarasına ilişkin görüşme ve HTS baz istasyonu kayıtları getirtilerek sanığın kargo teslim tarihinde hangi ilde bulunduğunun tespiti, sanığın savunmasının denetlenmesi açısından, ..."nun tanık olarak beyanı alınıp usulüne uygun olarak alınacak yazı ve imza örnekleri ile kargo teslim belgesi üzerindeki yazı ve/veya imzanın kime ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi, ayrıca sanığın aynı şekilde ...’nun adına yaptığı işlemler sebebiyle yargılandığı dosyalar da UYAP üzerinden sorgulanıp gerekirse getirtilip incelenerek toplanan tüm deliller bir bütün halinde değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.