10. Ceza Dairesi 2020/11585 E. , 2021/3254 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : MUŞ 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde :
Sanık hakkında, temel hapis ve adli para cezası belirlenirken, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesi ile aynı Kanunun 61. maddesindeki ölçütlere göre alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 esas 2015/85 sayılı kararı ve 7242 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin
yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B- Sanıklar ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Sanık ... hakkında TCK"nın 188/3. maddesi uyarınca belirlenen cezadan TCK"nın 61. maddesinin 5. fıkrası uyarınca uygulama yapılması sırasında, önce TCK"nın 31/3. maddesi, daha sonra TCK"nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden uygulama yapılması sonuç cezayı değiştirmemesi nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Malatya Adli Tıp Grup Başkanlığınca suça konu uyuşturucu maddelerden alınan şahit numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıklar ..., ... ve ..."nin durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümlerinde "...daralı ağırlığı 2.170 gr (iki kilo yüz yetmiş gram) olan uyuşturucu maddenin" ve "...1.040 gr (1 kg 40 gr) olduğu belirtilen uyuşturucu maddesinin" ibarelerinden sonra gelmek üzere "ve Malatya Adli Tıp Grup Başkanlığınca suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin" ibaresinin eklenmesi,
2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanıklar hakkında, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler gözetilerek, oluşan duruma göre TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına", ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Haklarında verilen mahkûmiyet hükümleri düzeltilerek onanan sanıklar ..., ..., ... ve ..."de 03.05.2013 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin nakledilmek üzere sanık tarafından verildiği sabit olmakla, 16.05.2013 tarihinde sanığın ikametinde ele geçen uyuşturucu maddeleri 03.05.2013 tarihinden sonra temin ettiğine dair delil bulunmaması nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ..."de ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ikametinde ele geçen uyuşturucu maddelerin aynı bütünün parçaları olduğunun kabulünün gerektiği, bu haliyle eylemin tek suç oluşturacağı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2- Hakkında verilen mahkûmiyet hükmü onanan sanık ... ile sanık arasında 07.05.2013 tarihli sanık ..."in mahkûmiyetine esas alınan mesaj kayıtlarının tespit edildiği, sanığın 16.05.2013 tarihli savcılık ifadesi ile sanık ..."in suçunu ortaya çıkardığı anlaşılmakla; sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
3- Sanık hakkında, temel hapis ve adli para cezası belirlenirken, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesi ile aynı Kanunun 61. maddesindeki ölçütlere göre alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, hükmolunan sonuç ceza yönünden CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
D- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
24.02.2015 tarihinde tefhim edilen hükmün, sanık müdafii tarafından 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresi geçtikten sonra 30/09/2019 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanunun 8/1. ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddiyle, Cumhuriyet savcısının temyizine hasren yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında, temel hapis ve adli para cezası belirlenirken, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesi ile aynı Kanunun 61. maddesindeki ölçütlere göre alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında TCK"nın 188/3-4. maddeleri uyarınca tayin olunan 9 yıl hapis ve 150 gün adli para cezası üzerinden TCK"nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken "7 yıl 6 ay hapis ve 125 gün adli para cezası" yerine hesap hatası sonucu "4 yıl 6 ay hapis ve 75 gün adli cezası" ve buna bağlı olarak, sonuç adli para cezasının "2500 TL" yerine "1500 TL" olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4- Malatya Adli Tıp Grup Başkanlığınca suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA,
09.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.