![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/1077
Karar No: 2022/1773
Karar Tarihi: 18.04.2022
Danıştay 7. Daire 2021/1077 Esas 2022/1773 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2021/1077 E. , 2022/1773 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1077
Karar No : 2022/1773
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı adına... Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2016 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 14 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya kıymetinin, referans kıymet uygulaması nedeniyle beyan edilmesini müteakip tahakkuk ettirilen gümrük vergisi ve katma değer vergisinin, eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının iadesi istemiyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesine göre yapılan başvurunun reddine ilişkin karara vaki itirazın reddine dair işlemin iptali ile ödenen tutarın yasal faiziyle iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca geri verme başvurusunda bulunabilmesi için, iadesi istenilen gümrük vergilerinin kanunen ödenmesinin gerekmediğinin açıkça anlaşılabilir olması, diğer bir ifade ile bu durumun, herhangi bir inceleme, araştırma ve yoruma gerek olmaksızın anlaşılabilir olması şartı arandığı, uyuşmazlık konusu olayda, davacının beyan etmiş olduğu yurt dışı gider kaleminin satış bedeline dahil olmaması gerektiği yönünde açık ve net herhangi bir veri olmaması karşısında, yurt dışı gider kaleminde beyan edilen tutarın gerçeği yansıtmadığı hususu ile gerçek satış bedelinin tespiti için inceleme, araştırma ve hukuki yorum yapılması gerektiğinden, davacının geri verme isteminin 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesinde öngörülen koşulları taşımadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dosyanın incelenmesinden, iade istemine konu gümrük ve katma değer vergilerinin davacının beyanına göre tahsil edildiği tartışmasız olmakla birlikte, beyannamede eşyaya ilişkin fatura kıymeti ile yurt dışı gider adı altında beyan olunan kıymeti arasındaki farkın çok fazla olduğu, vergi tahakkuk ve tahsilinde fatura bedelinin gerçeği yansıtmadığı yönünde herhangi bir veri, emsal referans veya tespitin bulunmadığı, dolayısıyla beyan ile fatura arasındaki yüksek orandaki farkın serbest iradeyle beyan edildiğinin kabulünün bu yönüyle hayatın olağan akışına ve ticari hayatın gerçekleriyle bağdaşmayacağı, bu bakımdan; davacıdan tahsil edilen vergilerin, eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının iade edilmemesinin, yukarıda açıklanan hukuki duruma aykırılık oluşturacağı, iadesi gereken tutarın 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 216. maddesine göre tecil faiziyle iadesinin icap ettiği gerekçesiyle istinafa konu mahkeme kararının kaldırılmasından sonra dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının beyanı doğrultusunda vergilerin tahakkuk ettirildiğinden ortada yanlışlıkla alınan ve fuzulen tahsil olunan bir verginin bulunmadığı, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : 4458 sayılı Gümrük Kanunu'na göre eşyanın kıymetinin belirlenmesinde satış bedelinin esas alınması, bunun için gerekli koşulların mevcut olmadığının tespit edilmesi halinde sırasıyla diğer yöntemlere başvurulması gerekirken, somut bir tespit bulunmaksızın yurt dışı giderin artırılması suretiyle fazladan ödenen vergilerin iadesi gerekmekte, mezkur Kanun'un 216. maddesinde yer alan, geri verilmesi gereken vergilerin tecil faiziyle iade edilmesine ilişkin mevzuat değişikliğinin 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği hususu göz önünde bulundurulduğunda, değişiklikten önceki tarihte tescil edilen beyannamelere konu vergilerin iadesinde 3095 sayılı Kanun'a göre hesaplanacak yasal faizin dikkate alınması gerektiğinden temyize konu kararın bu yönüyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan bölge idare mahkemesi kararının, işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının yasal faize isabet eden kısmı aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, anılan hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.
Temyiz isteminin, kararın, faiz istemine ilişkin hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmına yönelik bölümüne gelince;
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 216. maddesinin 07/11/2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 24/10/2019 tarih ve 7190 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişik 1. fıkrasında, gümrük vergileri ile bunların ödenmelerine bağlı olarak tahsil edilmiş gecikme faizinin veya gecikme zammının geri verilmesinde, geri vermeye konu fazla tahsilatın yükümlüden kaynaklanması durumunda geri verme başvurusunun yapıldığı tarihten, diğer durumlarda ise tahsilat tarihinden geri verme kararının tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için geri verilecek tutar üzerinden, aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faizin ödeneceği hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, yurt dışı giderin artırılması suretiyle referans kıymeti üzerinden beyan edilen serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin 2016 yılında tescil edildiği, vergilerin geri verilmesinde 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faiziyle iade edilmesine ilişkin yasal değişikliğin ise 07/11/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, temyize konu kararda fazladan ödenen vergilerin geri verilmesinde tahsil tarihinden itibaren tecil faizinin hesaplanması gerektiğine karar verilmiş ise de, ödemeye konu serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin 07/11/2019 tarihinden önce tescil edilmiş olması karşısında gümrük yükümlülüğünün başladığı beyannamenin tescil tarihi itibarıyla, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'da öngörülen yasal faiz oranında hesaplanacak faiziyle iade edilmesi gerekmekte olup, anılan tarihte yürürlükte olmayan hükme dayanılarak tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2.... Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının işlemin dava konusu edilen kısmının iptali ile fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının yasal faize isabet eden kısmının ONANMASINA,
3. Kararın, faize ilişkin hüküm fıkrasının yasal faiz oranını aşan kısmının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 18/04/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Gümrük vergileri genel olarak beyana dayalı olarak tahakkuk ettirilir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 61. maddesinin 2. fıkrasında; aksine hüküm bulunmadıkça, eşyanın beyan edildiği gümrük rejimine ilişkin tüm hükümlerin uygulanmasında esas alınacak tarihin, beyannamenin tescil edildiği tarihi olduğu, 3. fıkrasında; tescil edilmiş beyannamenin, ait olduğu eşyanın vergileri ve para cezalarından dolayı taahhüt niteliğinde beyan sahibini bağladığı ve gümrük vergilerinin tahakkukuna esas tutulacağına ilişkin düzenlemeler emredici nitelikte hüküm olmakla, davacının beyanının esas alınması zaruridir. Yükümlünün kendi iradesiyle yurt dışı gider olarak belirttiği meblağın sebebini ancak kendisi açıklayacağı, bu bağlamda referans kıymetin de bulunmadığı anlaşılmakla 4458 sayılı Kanun'un 61. maddesinin 3. fıkrası gereği sorumluluğu bulunduğu sarihtir. İdarece ithal edilen eşyaya ilişkin olarak referans kıymetin olmadığı, beyannamelerde ihtirazi kayda yer verilmediği bildirildiğinden, beyan esas olmakla kıymet araştırması yapılması yönünde işlem yapma ihtiyacı duyulmayacağı tabidir.
Kanun'un 27. maddesinde eşyanın gümrük kıymetine ilave edilecek unsurlar belirtilmiş olmakla, vergisel matrahın sadece eşyanın fatura bedeli olmadığı, beyana dahil edilen tüm masrafın gümrük kıymetine dahil olduğu ve böyle uygulandığı, yurtdışı giderin yüksekliğine yönelik davacı tarafından bir izahat da yapılmadığı görülmekle 211. madde kapsamında, yanlışlıkla alınan veya tahakkuk ettirilen vergiden söz edilemeyeceğinden temyize konu kararının bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.