19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1256 Karar No: 2020/2749 Karar Tarihi: 11.03.2020
1072 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1256 Esas 2020/2749 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından incelenen bir mahkeme kararına göre, suçlu bulunan sanığın cezası kazanılmış hakka uygun bir şekilde değerlendirilmediği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, hüküm bozularak cezanın yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce yayımlanan bir kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. Maddesindeki bazı hükümler iptal edilse de bu durum infaz aşamasında göz önüne alınabileceği için hüküm bozulmamıştır. Kanuna aykırı bir durumun olmadığı ancak cezanın düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Sanığın neticeten 20 ay hapis (10 ay+10 ay) ve 3.320,00 TL adli para cezası (1.660,00 TL+1.660,00 TL) ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. CMUK'nin 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakka konu cezaların 2 kez 10 ay hapis ve 1.660,00 TL adli para cezası olduğu ve infazın bu miktarlar üzerinden yapılması gerektiği belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2020/1256 E. , 2020/2749 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1072 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Sanık hakkında CMUK"nin 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakka konu cezaların 2 kez 10 ay hapis ve 1.660,00 TL adli para cezası olduğu ve infazın bu miktarlar üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ile sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasının kazanılmış hakka ilişkin bölümünde yer alan "" ...sanığın neticeten 20 ay hapis (10 ay+10 ay) ve 3.320,00 TL adli para cezası ( 1.660,00 TL +1.660,00 TL ) ile cezalandırılmasına"" ibaresinin çıkartılarak yerine ""...sanık hakkında tayin olunan cezanın 2 kez 10 ay hapis ve 1.660,00 TL adli para cezası olarak infazına,"" ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.