Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/297 Esas 2015/1528 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/297
Karar No: 2015/1528
Karar Tarihi: 13.05.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/297 Esas 2015/1528 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkum olduğu belirtilen kararda, suçunun ne şekilde işlendiği anlatılmaktadır. Sanığın daha önce tanımadığı bir kişiyi selamladıktan sonra onun kardeşi olduğunu öğrenip, kardeşine olan 100 TL borcu olduğunu belirterek yanında bulunan 400 TL'yi bozması için verdiği ve olay yerinden uzaklaştığı aktarılmaktadır. Kararda, adli para cezasının alt sınırının tayininde yasal bir zorunluluk bulunmadığı ancak yeterli ve yasal gerekçe olmadan adli para cezasının alt sınırının 125 gün olarak tayin edilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla \"125 GÜN\", \"104 GÜN\" ve “2080 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla \"5 GÜN\", \"4 GÜN\" ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun olarak ise 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulup düzeltileceği, yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilebileceği belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/297 E.  ,  2015/1528 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, suç tarihinde yolda yürüyen daha önce tanımadığı katılana selam verip konuşmaya başladığı, bu konuşma esnasında katılanın kardeşi olduğunu öğrenen sanığın, katılanın kardeşine 100 TL borcu olduğunu söyleyerek cebinden 400 TL çıkartıp, bunun 100 TL sini kardeşinin borcu için almasını, geri kalan parayıda bozmasını istediği, bunun üzerine katılanın 300 TL parayı çıkartarak sanığa verdiği, daha sonra sanığın telefon ile bir yeri arıyormuş gibi yaparak katılandan aldığı paralarla birlikte olay yerinden uzaklaştığı anlaşıldığından, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak ;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde “125 gün” olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "125 GÜN", "104 GÜN" ve “2080 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.