Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1168
Karar No: 2017/1046
Karar Tarihi: 12.04.2017

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/1168 Esas 2017/1046 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, nitelikli yağma suçundan hüküm giymiş ve hüküm temyiz edilmiştir. İstinaf başvurusuyla birlikte dosya, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi tarafından incelenmiş ve istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Temyiz davası açılmış ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen hukuka aykırılıklar incelenmiştir. Suçun mağduru ve şikayetçi kavramları açıklanmış ve haklı çıkarları zedelenen kişinin suçla ilgili yetkili mercilere olayı intikal ettirebileceği belirtilmiştir. Delillerin önemi ve değeri açıklanmış ve olay mahkemesinin inanarak verdiği kararın üst mahkeme tarafından tümünden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Maddi tesbitlerin tam olup olmadığı, tecrübe kaidelerine ve mantık kurallarına aykırılıkların mevcut olup olmadığı, eksik tahkikat yapılıp yapılmadığı, mahkemenin takdir yetkisini yerinde kullanıp kullanmadığı kriterleri ile hukuki durumun tesbiti önem arz etmektedir. Yakınanın ifadesi, kamera kayıtları ve CD görüntüleri üzerinden yapılan incelemede, yakınanın duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosyaya giren beyanı ile yetinilmesinin usule uygun olmadığı belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise TCK'nın 149/1-a-d-h, CMK'nın 272,
6. Ceza Dairesi         2017/1168 E.  ,  2017/1046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : TCK"nın 149/1-a-d-h maddesi uyarınca 12 yıl hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine

    Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2016/216 Esas ve 2016/354 Karar sayılı ilamı ile nitelikli yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanık ... savunmanının, CMK 272 ve müteakip maddeleri uyarınca İstinaf kanun yoluna başvurması üzerine; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 27.12.2016 gün, 2016/197 Esas ve 2016/227 Karar sayılı “İstinaf başvurusunun esastan reddine” dair kararına karşı, sanık savunmanınca usulüne uygun olarak açılan temyiz davası üzerine, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hukuka aykırılıklar CMK"nın 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü;

    Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine karar verilmiştir.

    Ancak;

    Suçun mağduru; aleyhine suç işlenen kimse yani suçun kurbanı ve doğrudan zarar görendir. Şikayetçi; re"sen kovuşturulan suçlar dahil, bir suçu devletin soruşturma ve kovuşturma makamlarına duyuran kişi olarak da anlaşılmalıdır.

    Sanığın fiilinden haklı çıkarları zedelenen kişi fiil ile ilgili yetkili mercilere olayı intikal ettirebileceği gibi fiilin failinin yargılanmasında bu hali ile aktif ve etkin bir rol alması tartışmasızdır. Zaten bu niteliği nedeniyle kamu davasında taraf olma hakkına sahiptir.
    Maddi gerçeği araştırma en çok güvenilen mahkemelere verilmiştir. Bir olayın normlar karşısında durumunun tespiti hususu çıkan uyuşmazlığın yargılama makamı önüne getirilmesidir ki buna da dava denir.

    Sanık suçsuz olduğunu ispata zorlanamaz.

    Bu durumda yargılanacak her uyuşmazlıkta; şüphelilik, uyuşmazlığın somut olması ve uyuşmazlığın çözümü şeklinde özellikleri vardır.

    O halde önce olay öğrenilmelidir,

    Maddi olayın tespiti, hukuki durumun tespitidir. Olayın faili ve bunun ceza hukuku karşısındaki sorumluluğu öncelikle olayın belirlenmesi ile mümkündür.

    Olay ise deliller ile öğrenilebilinir. Delillerin gösterdiği objektif bakımdan bir ihtimaldir. İhtimal belli dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır.

    Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispatta belirlilik ortaya çıkar. Yani belirliliğe şüphenin yenilmesi ile ulaşılır.

    Ceza muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Buna ulaştıracak araç ise delillerdir. Deliller; tarafların samimi açıklamalar, tanık beyanları, bundan başka kişilerin anlatımları, tutanaklar özel yazılı açıklamalar görüntü ve/veya ses kayıt eden açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilinir. Suç konusu ve/veya alet olayın parçası iken, olay yerinde kalan her türlü iz ve eser belirti delil olup, olayı temsil eden dolaylı delildir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak deliller eşdeğerdedir. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığının belirlenmesi için eylemin olup olmadığı kanıtların yorumu ile saptanır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığı ve sonuca ulaştığını gerekçede açıklar. Gerekçedeki mantıksal kronolojik dizi ise; iddia, savunma, kanıtlar, kanıtların yorumu ve sabit kabul edilen eylem; ihlal edilen norm ve bunun yorumu ile ulaşılan sonuçla hüküm şeklinde olmalıdır.

    Olay mahkemesinin hükmünü inceleyen bir üst mahkeme kararın tümünü incelemelidir. Tümünün incelenmesinden kasıt; olayın, maddi ve hukuki boyutunun tekrar incelenmesidir. Maddi meselenin dosyaya giren deliller üzerinden kontrol edilmesiyle mümkündür.

    Maddi meseleye ilişkin hususlar;

    1) Maddi tesbitlerin tam ve çelişkisiz olup olmadığı,

    2) Olayın başka bir şekilde gelişme ihtimali bulunup bulunmadığı,

    3)Tecrübe kaidelerine ve mantık kurallarına aykırılıkların mevcut olup olmadığı,

    4) Eksik tahkikat yapılıp yapılmadığı,
    5)Mahkemenin takdir yetkisini yerinde kullanıp kullanmadığı, yönlerinin denetlenmesi ile mümkündür.

    Olay mahkemesinin inanarak verdiği kararı üst mahkeme incelemesinde tümünden sonuca varır.

    Maddi ve hukuki sorun birbirine sıkı sıkıya bağlı olup maddi durumun tesbiti hukuki durumunda tesbitini oluşturur.

    Yargıtay kural olarak, olay yargılaması yapmadığı için “doğrudan” olay değerlendirmesi yapamayacaktır. Ancak olayla ilgili hukuk kuralına riayet edilmediği için olay değerlendirmesi usul hükmüne aykırı olduğundan ve vicdani kanaat ile hüküm verilirken denetim dışı bırakılan hususlar ihlal sonucunu doğuracağından hukuki yerindelik denetimi gereklidir.

    Somut olaya gelince;

    Yakınan ... soruşturma aşamasında verdiği ifadede; Kahramanmaraş ili .... mahallesinde tatlı imalatı yaptığı bir işyerinin olduğunu, evi uzakta olduğu için burada yatıp kalktığını, olay tarihinde geceleyin saat 01.00-02:00 civarında kaynı olan...in oğlu sanık ..."in kendisi uyurken içeriye girdiğini, birden uyandığında sanığı elinde bıçakla kendisine bakarken gördüğünü, sanığın “Paraları çıkar, bana para vermezsen seni öldürürüm” dediğini, para olmadığını söylemesi üzerine sanığın sinkaflı küfürler ettiğini, bu esnada kendisinin dışarı kaçarak karşı komşusu olan muhtar tanık ... ... evinin penceresinden çağırdığını, muhtarın dışarı çıkması üzerine durumu anlattığını, muhtarın “karakolu ara” demesi üzerine karakolu aradığını, sanığın bu esnada kasada bulunan 50-60 TL parayı alıp gitmiş olduğunu ifade etmiştir. Kovuşturma aşamasında mahkeme, yakınanın mernis adresine davetiye çıkartarak duruşmaya davet etmiş, yakınanın eşi olan ... ... davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen yakınan duruşmaya gelmemiş, bunun üzerine mahkeme yakınan hakkında zorla getirme emri vermiş; zorla getirme emrine “Şahsın uzun zaman önce il dışına taşındığı, açık adresini bilen olmadığından şahsa ulaşılamadığına” dair kolluk görevlilerince muameleten yanıt verilmiş; bunun üzerine mahkeme yakınan hakkında bir adres araştırmasına yönelmeksizin, kayıtlı telefonlarından yakınana ulaşmaya gerek duymadan “Müşteki ..."ın dinlenmesinin yargılamaya yenilik katmayacağından, yargılama ekonomisi ve duruşmaların seriliği ilkesi yönünden dinlenmesinden oybirliği ile vazgeçilmesine ve hazırlık beyanının okunmasıyla yetinilmesine” karar verilmiştir.

    Yakınanın soruşturma aşamasında, 11.11.2015 tarihinde verdiği ve okunulmakla yetinilen bu tek ifadesine karşın; olay yeri olan yakınanın iş yerini gösterir kamera kayıtlarına ait CD izleme tutanağı ve ekindeki CD görüntülerinin yer aldığı fotoğraflardan 02.34:00 saatinde sanığın işyerinin önüne gelerek, yarı açık kepengi bir miktar daha açarak işyerinin içine bakıp camını tıklattığını, sanığın hareketsiz bir şekilde durmasına rağmen, 02:34:43 süresinde içeride bir hareketlenmenin olup muhtemelen içeriden bir şahsın kapının arkadan kilidini açıp akabinde de sanığın kapıyı normal bir şekilde açarak girdiğinin anlaşılması, bu bağlamda kamera görüntülerinin sanığın savunması ile örtüşmesi ele alındığında,

    Ceza yargılamasında doğrudan doğruyalık ilkesi gereği, yakınanın gaip, vefat etmiş, adresi meçhul veya ulaşılamaz olduğu, mahkemece açıkça saptanmadan soruşturma esnasında alınan beyanı ile yetinilmesinin doğru olmayacağı düşünülmeden, usul kurallarına uyulmadan (CD) kamera kayıtlarının ise hangi sebeplerle değerlendirme dışı bırakıldığının, karar yerinde açıklanıp, tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 27.12.2016 gün, 2016/197 Esas ve 2016/227 Karar sayılı “İstinaf başvurusunun esastan reddine” dair hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi