12. Hukuk Dairesi 2020/9405 E. , 2021/1573 K.
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ..."in, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... 14. İcra Ceza Mahkemesinin 14/02/2017 tarihli ve 2016/580 Esas, 2017/106 Karar sayılı kararını müteakip, aynı suçtan sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... 9. İcra Ceza Mahkemesinin 26/06/2018 tarihli ve 2018/197 E.-2018/328 K. sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığı"nın 12/08/2020 gün ve 94660652-105-06-8895-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/09/2020 gün ve KYB- 2020/74526 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16.HD-188 Esas, 2009/205 Karar sayılı ilamında ""...borcun taksitler halinde ödenmesinin taahhüt edilmesi halinde, ilk taksitin ödenmemesi ile taahhüdü ihlal suçu oluşacak ve borçlunun 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilecektir. Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. Ceza Genel Kurulunun 30.01.2007 gün ve 16-12 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilk taksitin ödenmemesi üzerine, borçlunun hapsen tazyik ile cezalandırılmasından sonra, bu cezanın infazı sırasında söz konusu taksiti ödemesi halinde tahliye edilecek, ancak sonraki taksiti ödememesi halinde eylemi yeniden yaptırımı gerektirecektir. Ancak, ilk taksitin ödenmemesi üzerine 3 aya kadar hapsen tazyik kararının tamamının infazı halinde takip eden taksitlerin ödenmemesi durumunda artık borçlunun cezalandırılması olanağı kalmayacaktır. Bir başka anlatımla, ilk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı halinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlal kabahatini oluşturmayacaktır.."" şeklinde belirtildiği üzere;
Sanığın ... 18. İcra Müdürlüğünün 2016/18058 Esas sayılı dosyasında, 18/10/2016 tarihinde vermiş olduğu taahhüdü ihlâl etmesi eyleminden dolayı ... 14. İcra Ceza Mahkemesinin 14/02/2017 tarihli ve 2016/580 Esas, 2017/106 Karar sayılı kararıyla 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın kesinleşmesini müteakip 12/04/2018 tarihinde infazına başlandığı ve infazın tamamlanarak ... Açık Ceza İnfaz Kurumundan 11/07/2018 tarihinde tahliye edildiği, sanığın tazyik hapsinin tamamını infaz ettiği anlaşılmakla, sanık hakkında aynı eylem nedeniyle açılan ikinci davada Mahkemesince önceden verilen hapsen tazyik kararının tamamının infaz edildiği gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmuş ise de;
... 14. İcra Ceza Mahkemesi"nin 14/02/2017 tarihli ve 2016/580 Esas, 2017/106 Karar sayılı dosyasında; sanığın ... 18. İcra Müdürlüğünün 2016/18058 Esas sayılı icra dosyasında, 18/10/2016 tarihinde vermiş olduğu taahhüdü ihlâl etmesi eyleminden dolayı 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, ... 9. İcra Ceza Mahkemesinin 26/06/2018 tarihli ve 2018/197 Esas, 2018/328 Karar sayılı dosyasında ise; sanığın ... 20. İcra Müdürlüğünün 2016/13936 Esas sayılı icra dosyasında, 18/10/2016 tarihinde vermiş olduğu taahhüdü ihlâl etmesi eyleminden dolayı borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair karar verildiği, şikayet konusu edilen taahhütlerin farklı icra takiplerinden kaynaklanan farklı taahhütler olduğu ve ... 18. İcra Müdürlüğünün 2016/18058 Esas sayılı ve ... 20. İcra Müdürlüğünün 2016/13936 Esas sayılı icra dosyalarında takibe konu borç kaynaklarının farklı olduğu anlaşıldığından, farklı icra takiplerinde verilen farklı taahhütlerden dolayı 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi gereğince borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanığın ayrı ayrı cezalandırılması mümkün olduğundan ve bu durumda mükerrer cezalandırma söz konusu olmayacağından , yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 16/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.