(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29140 E. , 2020/2201 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.09.2012-10.05.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde plasiyer olarak çalıştığını, 05.05.2014 tarihinde işyeri merkezinde yapılan toplantıda işçilere ödenecek prim oranının indirilmesine karar verildiğini, davacının bu değişikliği kabul etmemesi nedeniyle işverenin iş akdini haksız şekilde feshettiğini ileri sürmek suretiyle, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 14.09.2012-10.05.2014 tarihleri arasında satış temsilcisi olarak çalıştığını, davacının maaşına ilave olarak prim alacağı hususunda taraflar arasında sözleşme olmadığını, davacının fazla çalışma yapması halinde ücretinin bordrolara yansıtılarak ödendiğini ve davacının bordroları ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin imzaladığını, davacının iş akdinin devamsızlık nedenine dayalı olarak haklı sebeple feshedildiğini beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığı hususunda uyuşmazlık mevcuttur.
Somut olayda; davacı işyerinde sabit ücrete ilave olarak prim uygulaması bulunduğunu, 05.05.2014 tarihinde işyeri merkezinde yapılan toplantıda davalı işveren tarafından işçilere % 1.25 oranında uygulanan prim ödemesinin % 1 oranına indirilmesine karar verildiğinin bildirildiğini, bu indirime rıza göstermeyen ve ayrıca fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretini talep eden işçilere isteyenlerin bu şartlarda çalışacaklarını, aksi halde işten çıkarılacaklarının ifade edildiğini, bu durumu kabul etmeyen davacının iş akdinin haksız şekilde feshedildiğini beyanla, kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili ise, davacının 12.05.2014 ve 13.05.2014 tarihlerinde işyerine haber vermeksizin işe gelmediğini, 14.05.2014 tarihli noterlik ihtarnamesi ile işe davet edilmesine karşın, icabet etmediği gibi geçerli bir sebepte sunmadığını, 20.05.2014 tarihinde iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, pazarlama elemanlarının belirli bir çalışma saati olmadığını, çalışma saatlerini kendilerinin ayarladığını, yapılan fazla çalışmaların bulunması durumunda bordroya yansıtıldığını ve davacının ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin bordroları imzaladığını, davacının maaşına ilave olarak prim alacağı hususunda taraflar arasında sözleşme olmadığı gibi bu yönde bir uygulama da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının aylık sabit ücrete ilave prim usulü ile çalıştığının ve fesih tarihinden hemen önce prim miktarları ile ilgili bir toplantı yapıldığının uyuşmazlık dışı olduğu, davacının yapılan toplantıda prim uygulaması ve oranlarında değişiklik yapılacağı ve bu şartlarda çalışmasının söylenmesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshettiğinin anlaşıldığı ifade edilerek, davacının ihbar tazminatı talebi reddedilerek, kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Ne var ki; davacı tarafından dinletilen tek tanık olan ...’nun; davalı işyerinde 2013 Aralık ve 2015 Kasım tarihleri arasında çalıştığını, davacı ile aynı işi yaptığını, primin tüm çalışma dönemi boyunca aylık satış oranının %1‘i kadar olduğunu, davacının işyerinden kendisinin ayrıldığını ancak nedenini bilmediğini beyan ettiği gibi, davalı tarafın tanıklarının da işyerinde uygulana gelen prim oranının her zaman %1 olduğu, 05.05.2014 tarihli toplantıda prim oranı değişikliğine dair bir karar alınmasının söz konusu olmadığını ifade ettikleri anlaşılmaktadır. Buna göre ;davacının, davalı işveren tarafından rızası dışında prim tutarında dolayısıyla ücretinde indirime gidildiği ve buna itiraz etmesi sebebiyle iş akdinin haksız biçimde feshedildiği yönündeki iddiasının ispat edilemediği gözetilerek, kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken aksi yönde değerlendirme ile yazılı biçimde kabulüne dair verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.